ZÜLFÜKARBir ihtilal okunur gönülsüz kalan gönlümde Senden kalan eski zaman ağıtı dilimde Sorarlar bu kılığa bu türkü neyine Bir türküye, bir de aşka kılık biçemem Sarıp sarmalarım belenirim üzerine Zemheri vursa ayaz düşürmem gölgene Yürüyüp gideceğimiz bir yolun başında Kırlangıçlar gibi ilk fırtınada kırıldık Benim sana kaçıp gelecek kadar Senin beni bulacak kadar Cesareti, bulur buluşturur çalardık Bir denize kavuşturmayacak kader Yolunun üzerinden yol açardı ayaklarıma Sararan yüzümdeki hüzün neye yarar Yere dökülen "ayva sarı nar kırmızı" yar Soruyorlar niye mısrana sıkışmış bir hüzün var Ver cevabını şimdi, madem ki gün doğumun Ben bir tek bu cümleyi kuramıyorum “Z ü l f ü k a r’la bilediler beni” Çift tarafı keskin kılıçtık iki deli Hey gidi koca öküzün boynuzundaki “ama”sı başına çalınası koca dünya “Keşke”lerin dolsun kendi koynuna Yan ağla dön ağla bundan sonra... 24/11/2007. ANKARA |
en olunmaz bedduayı yapmışsın çok fena iflah olmaz kimse
kutlarım güzel dizeler
sevgiler