14
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
2955
Okunma

’’ben babamın yuvarladığı çığın altında kaldım’’ (Nilgün Marmara)
Saçlarına karlar yağmış içinde ki mevsim bendeki gibi ayaz mı
Yüzünde ki fay hatları içimde ki depremin kaynağı
Sen hala ana dişinle çiğnerken lokmanı benim yirmi altımda ağzımda diş kalmadı
Galip kim, bu savaşı kim kazandı
Benden çaldığın gençlik ömrünü mü uzattı
Hangi bayram için sızladı
Sofranda ekmeğini bölüştüklerinde mi beni sormadı
Şimdi karşıma dikilip ’bir şeye ihtiyacın var mı’ diye sorma bana
Benim çocukluğumda ihtiyacım vardı sana
İdam sehpasına çıkmış bir gençliğin son arzusu gibi gelip gelip dikilme karşıma
Ben yaşarken istedim seni yanımda
Adının harfleri bile yok artık lügatımda
Kimliğimin üstünde yazan adın kimliksizliğime şahit
Koynundaki yılanın zehrine kanıp umutlarımı sen sattın
Yıllar var gözyaşı dökmedim
Neden, niçin diye tek sual etmedim
Ellerin piçine Ata oldun da
Beni niye piç ettin demedim
Şapkanı önüne eğip de adımı kahpe etmedim
Açlıktan öldüm de bir damla su dilenmedim
Yâr bilip de kimseleri sevmedim
Dost bilip de kimselere güvenmedim
Hayatın yokuşlarını tırnaklarımla çıktımda
Şu yaşıma geldim bir ’yoruldum’ demedim.
Ben seni özlememek için ömrümden dokuz sene diyet ödedim
Çaldığın gençliğime tek bedel istemedim.
Sen sıcak bir kasığa yaslarken başını
Ben kimsesizliğime kılıf dikiyordum
.
Çölün ortasında debelenmekte olan ruhun
Mutluluk serapları görmesine izin vermedim hiç bir zaman
Ve z/aman diyenlere harlı bir gülüş attım
Herkes gözümden taştığını sanırdı
Gebeliği elinde sonlandırılmış acılı bir anne kadar
Sancılı bir sürgündü oysa yaşananlar
Her şeyini sildim de aklımdan
Soy adın kimlikte kaldı baba
Soy adın kimlikte kaldı
Suna A. GÜLSOY 09.12.2012 00:25
Yunus ÖZKAN’a değerli yorumu için teşekkürler.
5.0
100% (10)