İLKSENBu dünyaya gelmenin ne demek olduğunu bilmeden tekmelemiş annesinin karnını. ‘Hoşgeldin’demiş babası İlksen okumuş kulağına adını. İlksen deli tay koşuşturuken evin avlusunda yedisinde bilmeden niçin yakıldığını ağıtın yitirmiş babasını. On sekizinde kınalamış avuçlarını, İlksen ceylan o zamanlar avcı kaçırmamış fırsatı İlksen sevdalanmış İlksen aşık İlksen kadın artık… Daha soğumadan elinde kınası, ak duvağını kaldırmadan seccadeden İlksen öğrenmiş sevişmenin yeterli olmadığını. İlksen ağır kanamalı İlksen yaralı artık… Bilmem kaç sene taşlamış bağrını, pansumanlamış yaralarını, sardıkça daha çok kanamış, kanadıkça daha çok dövmüş bağrını Yorulmuş İlksen, diline vurmuş ağrısı… Çok konuşuyorsun demişler İlksen susmuş Suskunsun demişler İlksen gülmüş Öyle gülünmez böyle gülünür demişler İlksen küsmüş Sataşmaya başlamış dünyaya Birken üç olmuş İlksen Yakmış dünü Sayfaları bırakıp satır aralarında saklı şifrelerini çözmeye çalışmış hayatın Daha çok savaşmış, daha çok alt etmiş sevdası Dövüşerek yenilmiş yinede havlu attırmamış yarın kaygısı İlksen yorgun savaşçı… Otuzlarında şimdi Nakış işlemiş, tuval boyamış, taşladığı bağrına merhem yapmış yavrularını Kadın kadını kabuğundan tanır yine de en büyük acıyı yaşatan bir kadına bazen bir başka kadındır… Bir tek ihanet kırar bir kadının belini İlksen kör topal aşındırıyor hayatın zeminini Aynı yastığa baş koymanın yetersiz, aynı yola baş koymanın erdem olduğunu bilerek… İlksen kim mi ? İlksen arkadaş İlksen eş İlksen kadın İlksen anne İlksen yalnız değil artık Suna GÜLSOY 1 Haziran 2015 |
K u t l u y o r u m
Yüreğin var olsun
_______________________________________Saygılar