öğretmenime...Sen; elleri tütün, nefesi çay kokan öğretmenim… Doktorum, hastabakıcım, yoldaşım, can arkadaşım Varlığıyla varlığımı yükselten Ömrüme kazıdığım adını Adını, adımın yanına yazdığım Kutlu olsun varlığın Sevgisini aşıladığın vatanıma, milletime, özüme! Pencerenin önündeki saksılar dikkatimi çekmişti ilk -Bilseniz ne sevinmiştim çiçekleri sevişinize- Kocamandı sınıf, siz sınıftan heybetli Bir o kadar sevecen, mağrur… Hani ‘’baba’’ diyordum alışkanlıkla arada bir Duymazdan geliyordunuz utanmayayım diye Tebessüm ediyordunuz gözlerime bakıp Hep indiriyordum bakışlarımı yere İçimde büyüyordu sevginiz Siz babamdınız Evlatlarınız kardeşim. Bir kusurum vardı ama... Çok hasta oluyordum affedin! Gerçi düşünüyorum da; O kadar üstüme düşmeseydiniz yükselmezdi belki ateşim Sevgiydiniz, ilgiydiniz, merhamettiniz Sizdiniz işte! En güzel sıfatları hak edendiniz ömrümde –annemden sonra- Şiirimdiniz, şarkımdınız en güzel makamlarda Haftasonları özlediğimi söylemeye utandığım İçimde büyüttüğüm sevginin mimarı Çok şeyimdiniz Çok şeydiniz! İyi ki vardınız öğretmenim! İyi ki benim öğretmenimdiniz. İnanın o sınıftayım ben hala, gözlerimi yumduğumda Siz karatahtanın başında elinizde tebeşir Ben, kalemimin ucunu kemiriyorum bir yandan Kulağım sesinizde… S e v g i y l e… |