“asıl aşkın özgürlük olduğunu babamdan öğrendim ben”
Dilimde iç geçiren bir rüzgar üşüttükçe Kirpiklerimin eşiğinde ırgalanıyor damlalar Hüzün bir muska misali boynumda Doğum lekesi Alın kırışığına ömrümün Resimler çiziyorum….
Ben Karadağ aşiretinin Dördüncü oğlunun Üçüncü çocuğuyum... Ben hayatı Saklambaç sanan Şehir şehir dolaşan Bir ağanın kızıyım...
Soy ağacım Kafkaslar Şivemden beslenir zılgıtlarım Lakin Ay penceresinde yıldızını severim toprağımın…
Belayla yoldaş çocukluğum Ardına saklandıkça babamın Annem "geç kalma Ve sakın kimseyle konuşma, Babanın adını verme " tembihinde Ağlayamazdım ben anlayamadığım gibi Yüzümü yere döküp susardım çığlık çığlığa körpe adımlarıma... Sormadan neden niçin…
Büyüdükçe, anlamı büyüdü yüreğimde Kan vardı ortada Düşmanlık, Hasmım varmış üç- beş! Katran kara düşünceler Korkusuyla yaşadığım, onca günler Bu yüzden çocukluğumu bilmedim ben Bu yüzden göçmeni rüyalardan sıçrardım ter kan Şimdi yüzleşiyorum topraklarımla... Küs olsam da yıllarla...
Babam, Koca yürekli Yeşil gözlü tek sevdam Elleri nasır Yüreğinde nasırdan hasır Alnı keder yongası Değmemiş saçlarına sevda rüzgarı Aşireti adına düştüğü Yürek belası... Gençliğini bilmeden Tıkanmış heva heves yutağına sinsice Yakılmış bir hayat Müebbet gölgesinde 16 yıl sustuğu Işıksız dünyası var...
//Kekem zindan Kekem Zehra Kekem ah!!//
"Kızım" derdi Kekem, Mayınlı bir tebessüm, Acıya meyleden gözleriyle "Serhatta akşam olsa da Nasibi tükenmez kargaların Su uyur düşman uyumaz kızım, Ne yapalım işte Alnımızda kavga durdu bir kere Ya öleceksin! Ne şehit ne gazi Cahilin hüküm tezi, Ya da öldüreceksin! Yaşamak için, Sonra vicdanına yenik Bir gün bir yerde Sende öleceksin O zaman, Dokuz tatta altında titreyecek Leblerin... Bilsen nasıl yanıyor hem of ki Nasıl yanıyor katre katre yüreğim... Bu yüzden uykusuzluğum Her gece darağacı gölgesindeyim..."
Ben yasaklı bir çocuğum Arka mahallede oynamadım hiç Bir ip gibi dizildi boğazıma yaşamak çırpıntısı Öğretmenimden başkasına Babamın adını söylemedim. Anladıkça bulandı insan ve nefes Algılamak marifetse, Yüreğim ölüm –yaşam çizgisinde kısık s/es...
Melül gölgesinde babamın Kaşlarının işaret ettiği yerde durdum hep Anadolu’nun her yanında ayağım "babam öldürülecek" diye durmadan sızlanan yüreğime Bastırıp ellerimi dualar sürmeledim Yani silahın yankısını tanıdım K/alemden önce... Ben Karadağ’larda doğdum Hiç olmadı çocukça türküm (Ç)alındı bez bebeğim Masumiyeti (ç)alınmış bebelerdik Yıllarca Töre gölgesindeydik...
Şimdi büyümeyi bilmeden Soğuk lahit önünde titriyor dudaklarım Babama dualardan yorganlar denkleyip Susuyor yüzüme avuçlarım…
Acı bilgi: Tek pusulası babasının bileklerinde ki pranga iziydi,bu yüzden ömründen öteye taşımadı hiçbir çizgiyi…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Çocuk Gözleri / Kekem şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Çocuk Gözleri / Kekem şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
bende kafkas kızı olarak çok sevdim bu şiiri..yüreğinize sağlık.. çok çok güzeldi.. mesajlar çok güzeldi..ve en güzeli anlaşılalabilir serbest şiir olmasıydı..saygılarımla esen kalınız
inananlardanım.
şiirin sabrına
bin dua...