GERİ DÖN
gözlerin uykuya küskün kaldığı bir gecede
ne yapacağını bilemeyip bir o yana bir bu yana gidip gelir ya insan işte bu demlerinde zamanın kimliksiz fikirler sarar beyni adı ne konulur bilmem ama soyadının soysuz olduğu acılar çöreklenir yüreğe yatağa sırt üstü uzanır ve gözler dikilir tavana en anlamsız denilen şekilde kendinizi ararsınız birkaç bedeb büyük gelen hayatta... suskun kalır insan ve her şeyden herkesten nefrettir sadece hissedilen ama öncelikle kendinizden süzülmüştür yaşlar pınarlarınızdan gözlerinizin tuzluluğunu tadınca yaşların öğrenirsiniz ağlamakta olduğunuzdan doğrulur ve eller şakaklara kenetlenir dizler arasına alınır baş ve resmedersiniz çaresizliği uzanır birden kalem ve kağıda eliniz yoldaş niyetine lakin henüz keşfedilmediğini görürsünüz sizdekini anlatacak kelimenin. etraf bemybeyaz kağıt topaklarıyla dolar sabaha karşı dördü üç geçe bir yaz gecesinde etraf bembeyaz olur kar yğmışçasına yüreğinize yağan kardır bunlar ve dolu vurmuştur yürek dallarına yüreğinizi yakar her topak kar yakıyormuş işte.... kar yakar evet köz söndürür göz öldürür söz susturur yaz üşütür kış bunaltır elem buruşturur ümit bir şeyleri depreştirir beklemek yorar zaman dipsiz bir kuyu olur aşk tutuşturuyor gece kusturuyor elem buruştuyor insan bin kere ölüp ölüp diriliyor.... ve bir Sezen AKSU şarkısı içten, derin, ince, zarif bir intihara sürüklüyor. işte, bunca söz burda bitiyor ve hikayem ad buluyor: GERİ DÖN! ya seninle yaşamak veya sensiz yaşamamak bana ahd oluyor. |
Çok güzel bir şiir okudum Kaleminizden
Tebrik ederim...