Soğuk SaatlerŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sarhoş duygularda gezinirken,
Ve ellerini açmış, yağmurları toplayan dilenciyi görünce, Soğuk mevsimlerin geldiğini hissettim… Aldatmaca olmalıydı bu yorgun hisler,,, Masum bir çocuk oyununa benzemiyordu hiç, Keskin bir koku vardı havada, Kuşların tellerde dizilişi, Yas tutmuş gibiydiler... Annem de yoktu ortalıkta, Mutluluk çocukluğumda hapisti sanki, Huzursuzluğun adıydı, Kafamdaki soru işaretlerinin nedeni… Yeryüzü bulutlara gebeydi, Savaşır gibiydi sancılarıyla,,, Kuşkusuz güneş, başka yerlerde seyir halindeydi… Kaldırımlar bıkkındı, Yolların alanını kıskanıyordu herhalde. Şemsiye satıyordu bir adam, Yağmurdan fırsat bilip,,, Pişman kedilerden geçilmiyordu çocuk parkı, Ve uyku halindeydi deniz, Biraz da çamurlu… Kendini paralıyordu trafik, Acı çığlıklarla ağlıyordu çocukları… Susamıştı şeytan kazalara, Kim ne yapsın… Sesimi duysun diye, Otobüsün camından bağırdım anneme, Etrafına bakmadı bile… O da sıkıldı zaten, Pençeleyişinden hayatın, Kemirmesinden içini,,, Hastaydı, Yosun tutmuş geçliğinin, Arta kalan izlerinden,, o ne yapsın... Denizlere açılma zamanını bekliyor, Kader mahkumu ruhum. Gün sayıyor özlemle, Ufukta beni arıyor olmalı… selam edeceğim ona, aynanın karşısına geçtiği zaman... Soğuk saatlerdeyim şimdi, Yağmur dinince güneşe sarılacağım, Ekmeğimi banacağım gökkuşağına, Annemin sıcak gülümsemesini içeceğim, Az az kullanacağım bu sefer, Bir sonraki yağmurları düşünüp… altun vural |
Yağmur dinince güneşe sarılacağım,
Ekmeğimi banacağım gökkuşağına,
Annemin sıcak gülümsemesini içeceğim,
Az az kullanacağım bu sefer,
Bir sonraki yağmurları düşünüp…
Çok iyi şiir...Son mısralara imrendim...Anlamlı ve farklı bir kurgu...Tebrik ederim...