kuş bakışışehri yalnızlığına terk ediyorum yılgın gece türküleri ve esmer kadınlar yol bilmedikleri için yatıya kaldıkları bu adamın adını artık anmasınlar kuşkulu bir ölüm gibi kışkırtıcı ey yâr kestikçe gürbüzleşen saçlarında yağmur ormanlarının kokusu var ellerim güz sevmezmiş bu kadar aklımda zeytin toplamaktan bezdiğim çocukluk yıllarım olmasaydı eğer şimdi kırılmış kirpikler toplamayacaktım dökülmüş kaşların bakışlarından bir sen anlıyorsun ayrılığın acısını bir de ‘’ dönmezsen ölümü gör ‘’diyen annem bu kış kaç kuş yuvaya dönmeyecek günebakanlar bükünce boynunu aşk darı eker ömür tarlasına insanın gece kuşları üşüşür birden elleri uyuşur her kapı kapanmaya yüz tutar akılda kırılmıştır artık tutunacak dalların sonsuzluk ağacından bir kalem düşer Tanrı ölümü de yaz der katibine yaz eski tel örgü kuşları gökyüzü bakışları ‘’azat mezat beni cennette gözet’ Uçur Gitsin |