Şerefsizliğin Niyetine
Bakışlarını öldürdüm bu gece!
Az sevdiğimden değil Daha çok sevdiğimden Unutur misali, azala azala Suda genişleyip kaybolan, Biten halkalar gibi, Sektirdiğim taşsın Geçmişe fırlatıp attığım… Yokmuş değerin gözümde, Kumaşa dikilip, sökülen Teyel izi kadar! Vazgeçilmez değilmişsin, Soyunurken başka… Giyinirken başka güzel. Görmeseydim gözlerini, Batmazdı kirpiklerin bu kadar Kirletmeseydin duyguları… Yandırmasaydın narına Olmazdın ikinci kadın! Mıhlanmazdın paslı çivilerle Sürgülü kapımın menteşesine Yok, sayılmazdın şimdi… Öldüğün için apansız. Ben hep ayni benim oysa, Sense çıtkırıldım sevgili! Edasıyla kaprisiyle güzel Tam yosmasın cilvesiyle… Kim düştü Benim kadar tuzaklara? Ve çok sevdi, Benim kadar o kenti? Nasılda yıkıldın üstüne Kocaman bir izdir artık harabeleri Hiç yoktan bizi kanatan… Yapmayacaktın, Can evimden vurmayacaktın Paramparça ettin Kırdın tüm oyuncaklarını Çocuk kalbimin… Dokunamadığım bir yerlerde Doldurulmazken yerin… Ne mümkün sağ kalman? Öldü diye yitirdiğim… Şerefe kaldırılan kadehsin! Rakı mezemde ki acı, Beyazlatılmış anason, Tabağımda ki hüzünsün. Köhne bir meyhane de, Şerefine içiyorum… Şerefsizliğin niyetine! |
Saatinize bakmayı unutmayın! Burada şiirlerinizi okuyan biri olarak sizin için kaygılandığımı belirtmek istiyorum.
Acı rakı, anason, hüzün, meyhane... Bilgisayarın başında bile bulanıklaştım valla.
En güzel şiirler sizin olsun hocam, sağlıcakla kalınız!