Ebedi Ölüm
Bu gece yıldızlar düştü…
Gökyüzünden gözlerine, Gül kokan buselerle… Kondular gamzelerine. Tutuştu, yandı yüreğim Örselendi bedenim, Sele kapıldı teninde. Durdu zaman, durdu saat Takatsiz kaldı yelkovan, Arzusuz akrep düştü… Vurmuşken kadrana gonk. Düştü gecenin maskesi Yumdu gözünü yorgun gece, Uyandı… Kör sabahlar. Melteminde koptu fırtına, Esti, savurdu deli lodos Alabora girdabında… Dağıldı, söndü yakamoz Karıştı her şey, kördüğüm Kâbus mu, rüya mı gördüğüm? Gönlüme düştü aşk, kaçıyorum Oysa… Gönlüm firar-i yasaklı, Aşk peşinden ben koşuyorum. Tekledi yine sekte-i kalp, Ne iz im kalmış ne kanıt, Ne de yazılı bir kayd im Ben hüzünlü bakarken sana, Sen! En yüksekte ki aydın. Neredeydim, kimdim doğmadan? Bulutlara yükselirken balon! Koparılmışım ucundan pamuk ipin. Yalan! Üç günlük dünya fani, Yalan değil sevda… Falan, Güneş gerçek, gerçek ecel İnsan yalan! Yalancı sevgili. Bulmuş mu aşkı şair? Şiir mi? şair mi? o / yalan! Gerçek ne? Doğru kim? Doğru aşk mı? Yıkık, talan Hoş bir seda gök kubbede Ebedi ölüm gerçek olan. |
Temamız hep aynı değil mi?
Kaybettiklerimize içelim şiirleri...
Hep bizimle kalsınlar...