dağınık şiirRüzgar topluyorum usul usul dilinin ucundan. Susarsan, Dikenini dökecek gül Silinecek imkansız aşkların harfleri kitaplardan Yavan bir şey olacak yaşamak. Geçer mi ki ömür yaş tahtaya basmadan? Bir İki Üç Sil baştan! Hangi rüyanın kapısını aralasam Komşunun bahçesine izinsiz girmişim duygusu Ellerimde çalınmış meyvelerin kokusu ve inatçı yapışkanlık Damağımda kara üzüm tadı var Bir solukta yutuyorum çocukluğumu. Mantar tabancamı yastığımın altına saklıyorum. Ağabeyim misketleri sakladığı yeri keşfettiğimden habersiz Huzurla dalıyor uykuya Çizgi romanlarını okuyup yerine koydum gizlice Kaybolan bayram harçlıklarımdan sorumlu olduğunu hissettiğimden beri Odasından çıkmıyorum o yokken Yediği abur cuburların ambalajlarını Yatağın altına atmak gibi bir huyu var çoraplarıyla birlikte Her birimizin eşsiz hazineleri , sırları var Ve hayalleri El değmemiş. Her birimizin kocaman dünyası var Keşfedilmemiş Zihnimde uzun bir yolculuğa çıkıyorum. Gölge oyunları oynuyorum kendimle derken; Her adımda Çoğalıyorum. Ardıma dönmek anlamsız geliyor çünkü Bir çift göz de kafamın arkasına koyardı diyorum Geriye bakmamı isteseydi yaradan. Bir İki Üç Doğ baştan! |