Mektupsabahları üzerini örterken ayrılıklar "yapacak bir şey yok"lar yankılanıyor uzaktan halbuki bir adı olsaydı ayrılığın saatleri başka gece yarılarına kurup kurup atlamazdım rüyalarımı umutlarım vardı şerefine diye başlayan cümleler dolunay çizip kaçtığım geceler. tüm mektup sonlarımı "sana anlatacaklarım var"diye bitirip başka bir dilin heyecanıyla pasaportumu aranıyorum odamda sonra en uzak ülkeyi seçiyorum haritadan bir mektup ulaşmadan sana çoktan düşmüş oluyorum yollara otobüsler kalktığında gemiler demir aldığında önce hep ben özlüyorum seni aklıma yağmurlu bir Norveç sabahı geliyor nedensiz sonra memleketimi özlüyorum papatyalar diyorum,papatyaları özlüyorum, hatırına susuyorum. kandırdığımız çocuklar aklımda bu ara çünkü bende ta bin bir gece öncesinde uyutulmuş bir çocuktum aslında bütün düşlerimi tekrar yargılarken çocuk gözlerin karşısında papatyaların hatırı geliyor aklıma bir ülkede sağanak başlıyor bense bir otel odasında pasaportumu aranıyorum. "halbuki çocuk uyuyup kalmasaydın masalların sonunun mutlu bitmediğini bilirdin" yolların bitmesine yakın amansızca panikliyorum bir vesikalık takıyorum yakama saçların ellerin gözlerin seni tarif ederken yakalanıyorum suçüstü ıssız tenha bir tren garında bir hava limanında arkamdan defalarca el salladığın yerde tutuklanıyorum yine tam vardım sandığımda sana sen bir varsın bir yoksun |
kaleminiz daim olsun,çok güzel dizelerdi şiir adına
selamlar ve saygılarımla .......