Sessiz ve ÖlümsüzNe düşleri büyütmüştük seninle ne hayaller Gözümü kör eden güzelliğin beni perişan eder Aşık halde görüyorsan beni bil ki gerçeğimsin Sevdiğim; Aşığınım , seninim bil yeter... Tebessüm eden yüzünü görsem yürek dayanmaz Aklım özgür kuş gibi uçar gönlümün bulutlarında Göğü delercesine aşkı en yükseklere taşır Kimse dokunmasın diye , şimdi söyle ? Sonsuzluğa uzanan bir coğrafyada sevgine hasret Ölüme bir adım yakın yürümek bizim kaderimiz mi? Ellerinin sıcağın da , gözlerinden uzaklardayım Karşı dağların yamaçlarında seni arıyorum... Yalansız olan bir dünya için seni yaşıyorum Ne yapsam ne etsem geri dönemezsin görüyorum Ahımı alan tüm yüreklere sitem ediyorum Seni uzaklara atan yalanlara haykırıyorum Seni sensiz de olsam çok seviyorum... Ezgilerin ezdiği yüreğimde sesin yankılanır Aklımı alır beni taşlara, kayalara savurur Bir yürek seni böyle severken mezarım kazılır Ne söylesem çaresiz , ne yapsam imkansız İçimde hapis bu sevda ... Ne karanlıklardan çıktı... Senin gözlerin de aşkı tattı... Ne yaşarsa yaşasın bu aşk sessiz ve ölümsüz... Yunus Özkan |
Aklımı alır beni taşlara, kayalara savurur
Bir yürek seni böyle severken mezarım kazılır
Ne söylesem çaresiz , ne yapsam imkansız
İçimde hapis bu sevda ...
Ne karanlıklardan çıktı...
Senin gözlerin de aşkı tattı...
Ne yaşarsa yaşasın bu aşk sessiz ve ölümsüz...
Oya gibi işlenmiş dizeler, yalın,duru bir yorum. Güzellerdendi...
Tebrik ederim.