KAHVERENGİ TOPRAK BIRAKIN ÇOCUKLARA
Ağarsın istiyorum artık gün,
Buzları eritecek ısılarda. Güneş sokulsa kuytu kalmış her yere, Isıtabilir mi korlarla yanan ocağı da? Umutları büyüten pınarın suyu kurudu, Katran şiirler içiyorum bu aralar. Kırmızı beyaz olsa fidanların rengi, Kaplasa baştan başa yurdu, Gölgesi yine kara olur muydu? Çekirgeler sıçrarken oradan oraya, Çakallar tarlada ki zeytin dalını eziyor. Ürkütülen ak güvercin vuruyor kendini griye, Gökyüzü nimbuslardan beziyor, Mavinin üzerinde karanın işi ne? Anneler yağmur bulutlarını giyerken, Çocukların uçurtmaları ıslanıyor. Dolambaçlı yollarda umut eşelerken, Kan oturuyor küçük parmaklara. Kirli ellerde yetim gömlekler dikiliyor, Acımasızca giydiriliyor masum çocuklara. Ellerim uzansın istiyorum tüm evrene, Tutmak düşmeden yıldırımı, Beyaz güvercini yakalamak, Bırakmak ürkek çocukların ellerine. Endişeler top-tüfekle saldırıyor üzerime. Bir kalkan bekliyorum, Allarla beyazlarla yıkanmış, Denizin mavisi, başağın sarısıyla boyanmış. Dağıtamıyorum, çöken karabasanları, Süpüremiyorum, insanların üzerindeki ölü toprağını. Gerçekler yazıyorum masal olmayan, Uyuyor tüm ülke, prenses uyandıramıyor onları. Ey; eline fırça alınca kendini ressam sanan, Yeryüzünü kızıla boyadın, siyahı vurma ufuklara. Var gücümle haykırıyorum, duyun artık sesimi, “KAHVERENGİ TOPRAK BIRAKIN ÇOCUKLARA ” 4/10/2012 Zehra Atasoy |
Güzel yazanlara güzel insanlar dinliyor...
Birgün gelecek cennet olacak dünya,
Bunu can yürekler söylüyor ...
Tebrik ederim Değerli Şairim.
saygımla ....