KORKUYU EVLAT EDİNMİŞ
Her türlü hileye sığındım
Gücümü tüketerek, Düzen kuramadığım Duygularım yüzünden. Felaket öncesi Kanımda pıhtılaşan öfke, Şansımı yarılarken. İçimde zamana karşı Yavaş, yavaş Kırıldığımı hissettim. Göz doyurumluğu Küçük dokunuşlar, Haylaz ruhumla oynaşırken, Yaşamı alma gayreti Yanlış adreslerde küllenmiş. Salyası akan Aç kurtlar gibi. Azap bahçelerinde İman dileyen, Zevk tüccarlarına Esnemiş hayat, Bana neden Kafa tutmak ister. Yumruğumu sinirle sıktığım zaman mı Beni mest etmeye çalışacak. Günah kabını doldurup Sirk maymunları Gibi oynadığım Bu sokaklar artık Eski muhabbetten çok uzak düşmüş, Asaletli vicdan sahibi olmak için Ne yapmalıyım ? Çaresizim; Yalancı iltifatlardan Özüme damlayan Keşmekeş, cılız cesaretler-den dolayı, Ve bir gün; Bükülmüş kanatlarımdan Bütün yalanlar dökülürken Söyleyin yüreği korkuyla şişmiş Ruhumun ardında Kim kalacak benimle. Bu Şairi anlayın ne olur. Tenimde dönüp dolaşan Büyük kuvvetin izleri Topladığım hayatı taşırken Yakılmış fenerin ucunda Titreyerek yürüyen Günahlı nefesim, Tanrıya nasıl hesap verecek Başını önüne eğmeden. Anladım ; Yaşam, aslında Korkuyu evlat edinmiş Acıdan başka hiç birşey değil. AĞLAYAN NİSAN |