ÇIRAKLIKTAN KALMA KESİKLER.
Ve rüzgar götürmüştü toprak kokulu sevdamızı.Mahsum yüzlü yağmur taneleri irdeliyordu kalpten kalelerimizi.
Bıcak altı kelimeleri,alev çemberine verebilmekti oysa. Gözyaşlarına beyaz mendilleri bağlamak,ak sakallı uçurumlarda kaldı sevgili. Portresinde küflenen kokuları sürebilmekti yeşeren güzelliklere. Sürgünler sol tarafımızdaki çıkmazda .Pusulası kayıp bir şehir. Şer içinde hınzır bir çocuk dudağım. Kelimeler cellat.Bahtiyar bakışlı birer mahkum avuçlarım. Nur kokulu yollar sana açılırken.Nasırlı gözlerimde eksik kalanımsın. Tren rayları ayırlığın yakamozunda şimdi.Kal gitme... Kaldırım taşları sürüklenen perişanlığın ardından aşınan ğölgelerin sahibi. Yavrusunu kaybetmiş martı edasında zaman. İmlası bozuk satırlardan sesleniyorum.Köpükten rüyalara figan buğulu ömrüm. Hayat damarlarımda zerdali mevsimi. Ahh.. Çıraklıktan kalma kesiklerim var, yaramda tüten merhem soğukluğunda. Sevda bahçesinde kimsesiz rüzgarlara asılı iki ömür . Lehçesi bozuk nazlı sayıklanmaların çetrefilli arzuları. Buram tazeliğinde,kan çanağına dönmüş luzumsuz kahredişler. ahh.. VEYSEL DURMAZ |