Topuklarından vurulmuş sancılartopuklarından vurulmuş sancılar sütten kesilmiş yüreğimden çocukluğumu yağmalıyor. sarı kimlikli gözlerim topal düşüncelerin bileklerimden asılıyor çarmıha sonrasında kırmızı kurdeleli sefilliğim. boy gösteriyor aşk sinemasının arka sokağında. yolları balçık, kırık kaldırım kesikleri gibi. tenimi irdeliyor hayatın şuursuz galibiyeti. nakavt olmuş kader savaşçısı gibi gözlerinin topaklarındaki buğu tozlarından bilekliğini asıyorum. boyası yıpranmış faişenin dudaklarına. ardı ardına çınlayan kalbimdeki aşk ve sen çıkmazımdaki savaşlarımı dizginliyorum pusatlı coğrafyalarımda. yüreğimden kan kokusu gelirken filistinli çocuğun gözlerinden dua akıtıyorum çorabı yırtık meleğin parmak uçlarına. aşkı halepçenin surlarından kuşanmış kalbime bırakıyorum. onca katliamın kurşuni perisi olurken. kanserli sevişmelerin serseri odalarındaki kırık kilidin anahtarını denizlerin en uzağına fırlatan esrarengiz hastalıktı yanaklarımın hor yanığı. derinden kopan ah edişlerimin baharın rüzgarına bekaretini veren koşan adımlarıydı yiğit sevdalar. yenilmelerin sonrasında toprağın alnından öpen bir bahar abidesiydim. zulası patlak kehanet tohumlarından geceye susayan depreşimlerin en şiddetli beyin sarsıntısını ayaklarının altına almış nifak yolcusuydum. Veysel DURMAZ |