İz“Sûra üflenen son nefesti, Kem gülüşlere isyan… Dolgun bir kemanın Tellerini yırtarcasına Halvetidir hayat… Karnından konuşan İnsanlara…” Uzanıyor! Yol bilmez kervanların izi Ne zaman Leyla’ya dokunsa Sıcak kum telaşları/ İzi çıkar aşk bileklerinin Mecnuna dönük yüzlerinde Elbet vardır; Duvarın özgürlüğe aşkı Yarım dirhem ellerin Kirli paralarda izi Araklanan zamanların Gölgelerinde umut İnanç yangınlarında insan Kem gözlere şişlenmiş Acısı bilenmiş nazlar Kavruk bakışlara Gömüdür izler Tanıdıktır Gülüşler Kurnazca! Yüzü örtülmeden ölünün Kefeni soyulur bileklerinden Acı bir helvaya akıtılır yaş Parmakta izi kalır Yağlı büklüm Kaşıkların Serkeş bir bestenin Son keman solosunda Soyunan besteci gibi Giyinirsin izsiz mermileri Anatomik bir soytarının Diş izlerinde çiçeklenir Kara yazgılar… Boyun bükme; Dönüş turlarının Gizemine varılmadan Keşiş olamazsın Daha çok yürek iklimi lazım Ellerinle dokunduğun izlere Şimdi gölgesinden korkan pinokyo gibi İzi kalır yalancı burnunun gebetto babanın ellerinde… |
Son keman solosunda
Soyunan besteci gibi
Giyinirsin izsiz mermileri
Anatomik bir soytarının
Diş izlerinde çiçeklenir
Kara yazgılar…
Boyun bükme;
Dönüş turlarının
Gizemine varılmadan
Keşiş olamazsın
Daha çok yürek iklimi lazım
Ellerinle dokunduğun izlere
TEBRİKLER GÜZEL SERBEST İÇİN