Bir ayrılık bir yoksulluk biri de ölümŞiirin hikayesini görmek için tıklayın “Giden gider izi kalır
Ardında gül yüzü kalır Muhannet dem aralığı Avazında sözü kalır…” Yüreği sarılı kına kuşlarına Bugün ötün diye son çağrım Biliyorum susmaz dilim Ayaklanan tezeneler Kırşehir/Çiçekdağı Gelin tarlaları kuru Sevme çağı geçti Kara kuru derili İnsan suretleri Dilimde Çözülen Ayrılık ar gelmez Yoksul duvarların Ölüm ardı yollarına İncinen bir ruhun Ardına saklı anılar Felek boyun bükmekte Savaşmak vardı sonra Son nefesin ardına kadar Endamı süslü sevdaya Nice sözler zor gelmez Zor olan belki de Zamansızlık… Çözgüsü sökülen Saatlerin yelkovanı En verimli çağında Nasıl terk eder insan Avuçlar dolusu kaderini Adını sen koy! Bu zamanda sanatına yüz çevrilen Kocaman çınarların ardından Akıtılan bir dirhem yaş niye Anlamadan anlaşılmak yok Şimdi; Bir köşede gün doldurma saati Maziye gömülen anıların Acıtsa da selamında Bir saz gölgem olsun Dut gövdesinden Avurtlarıma… Kıraç bozkırlara serptiğim çiçekler Elbet tomura döner bir gün Zahide bozlağında bir ölüm… |
Güle güle büyük Usta...
Eyvallah Değerli Kalem.
Saygımla