GünahkârSen ne günah işledin, bağışlanmaz biçimde, Vijdanından gelen ses, hesabını soruyor. Kendinle yüzleşerek, yargı kurdun içinde, Omuzunda ağır yük, günden güne yoruyor. Girdin haram bahçeye, çiçekleri yokladın, Dikeni kanatsa da, bir goncayı kokladın, Affetin mi seni sen, azgın nefsi şokladın, Bu suçun bağışlanmaz, yine Rabbin koruyor. Nasıl yaptın bu işi, cesaretin nedendi, Birkaç kadeh meymi ki, seni sarhoş edendi, Belki siyah gözlerle, cazibeli bedendi, İhanetin kılıcı, can evinden vuruyor. Hayaliden geçmeyen, şimdi başına geldi, Hangi gaflete düştün, gönlünü nasıl çeldi, Kan yüzüne sıçramış, bağrını neler deldi, Kederin mi zevkin mi, her yanını buruyor. Sonbahar ateşimi, yüreğini dağlayan, Yanardağ volkanı mı, lavlar gibi çağlayan, Nasıl bir ruh haliydi, seni ona bağlayan, Şimdi şeytan önüne, ne tuzaklar kuruyor. Faziletli erdemli, güya sendin onurcu, Şimdi derin yaralı, garip gönlünün burcu, Diyeti ödenemez, böyle fiilin borcu, Faturası bağrında, hançer gibi duruyor. Keşke hiç yaşamasan, bende duymaz olaydım, Bu yanını bilmeden, hüsnü zanla dolaydım, Şimdi zordayım artık, evvelce hep kolaydım, Olup bitmiş olsa da, dost kalbimi kırıyor. 03.09.2012...Mustafa Yaralı |
Şimdi derin yaralı, garip gönlünün burcu,
Diyeti ödenemez, böyle fiilin borcu,
Faturası bağrında, hançer gibi duruyor.
Keşke hiç yaşamasan, bende duymaz olaydım,
Bu yanını bilmeden, hüsnü zanla dolaydım,
Şimdi zordayım artık, evvelce hep kolaydım,
Olup bitmiş olsa da, dost kalbimi kırıyor.
Deyerli üstadim cok güzel bir eser okudum saygılarımla