* VAKiT ÇOK GEÇ OLMADAN!....
Üzdük birbirimizi; diyerek şucu bucu
Ayan beyan ortada, acıklı ahvâlimiz. Benliğimizden geçtik; söz verdik, ettik rücû Şimdi yürek dağlıyor, hal-i pür melâlimiz. Tefrika kök salınca bir toplumun içine Sormanın manası yok; "bu milletin suçu ne?" Cevabını kendin bul; "neden, nasıl, niçin"e Farkedersin o zaman; bizler birer zalimiz. Deme sakın hatam yok, göremedim tuzağı Vaktinde kurutmadık mikrop saçan batağı. Bölünmeyiz diyorduk, yakın ettik uzağı En hafif bir rüzgârda kırılıyor dalımız. Anaların yüreği yanmış, dağlanmış, korken Öteledik dertleri; dedik henüz çok erken Sevgi ile kardeşce el ele vermek varken Kavga meziyet sandık, kalmadı mecâlimiz. Sorsalar çok asiliz! Büyük milletiz güyâ Düştük birbirimize, bize gülüyor dünya Yok mudur ya hu sizde, zerre miktarı hayâ Açın o yumrukları; dostça değsin elimiz. Her yapılan hatanın bir bedeli oluyor Bu kez paha çok büyük; gül goncayken soluyor! Silkelenme vaktidir! gemimiz su alıyor Güneş görmek bir yana, sönmekte kandilimiz. Hiç kimsenin hakkı yok, bu milleti germeye Mecbûr hem de mahkûmuz eli ele vermeye. Haydi, yine birlikte, gidelim gül dermeye Böyle doğrulur ancak, yeniden bu belimiz. Mecit AKTÜRK 09.09.2012 Berlin |
Bu kez paha çok büyük; gül goncayken soluyor!
Silkelenme vaktidir! gemimiz su alıyor
Güneş görmek bir yana, sönmekte kandilimiz.
Hiç kimsenin hakkı yok, bu milleti germeye
Mecbûr hem de mahkûmuz eli ele vermeye.
Haydi, yine birlikte, gidelim gül dermeye
Böyle doğrulur ancak, yeniden bu belimiz.
çok güzeldi anlatım saygı dydum yazan kaleme
evet hep el ele vermek zamanıda