yağmurun çocuklarıyağmur saçak altı ıslanan kumral kesekağıdına ilişen gizli kapaklı satırlar ruhun analizi eleni’nin nemli yatağında ayrık duyguların ayıp haznesi yani bağlandığım tek havasal ilişki örneğin yağmurda doğdum ben zamanın kadranı kırıldı sağnakta annemin avazı sonbahar tualinde yankılandı saydam bağım rahim ağzı dördü beş kala genişledi o an yağmur o an ıslak mevsim soluyordu dünya hekim başı köteğini yapıştırırken kaba etime tabiat ana uğuştu zeusun avcunda güneş mezepotanya’da sırnaşıyor iklime doğuşun etnik kokusu gasp edildi harami kuyruğunda lakin kâbusun kandili söndü çatılar gökyüzünü sahiplendi yağmurun çocukları kopardı halkaları irili ufaklı taş hanelerin sofraları doyurun işkembeyi savaşın köpekleri uluyor ağrılıdır kaybetme korkusu azı dişine şeytan çarpar sanki olmak veya olmamak önemli değil yaşam kaydıysa kasıklarından yağmuru izle cumbalı pencerende soluğunu kamçıla illede ölmek istiyorsan o an azraili doğur üç metrelik kumaşında o gün köşe başında uyuya kalmışım berduş yine kavuşmuş şarabına akşama ermeden acımtırak teni üzüm suyuna taparken kapadım gözlerini dinledim derinliği arzularını hislerini boşandığı eşini ve soyuldu siyah portakalı küfrü travma geçirdi o gece müsadesiz sema karanlıksa yağmur ıkınıyor demektir... lamour |
kalbimi çarptırdı bu şiirin resmen
tüylerim de diken diken
yemin olsun
maşallah diyorum
bu şiirde kullandığın üslûp şahane idi
zaten kurgu hep enfes
on numarasın canım....