sayın TanrıGözlerimi al kurtar metresi kaç kuruş ömrümün bakire sofralara aç gidiyoruz topla ayaklarını kaburgalarım başkent kalçan fantezime tuz biber kimse keman çalmaz gecemize kimse kedisini kaçırmaz martın damına , bel kemiğimi tehdit etme iblis Firuze Fırat’ın dalgasında sevdim seni entarin gıcır gıcır aklım gibi galiba fıtratında var bu işin ince bellim Bir halkı sever misali çıktım karşına yüksek rakımlarda kurtarım memleketi bilmiyordun bilmedin Firuze resmi yalanlar çizdim bir gri kağıda cam kenarı rayları seçtik düşmek değildi niyetimiz dolandırıldık Ödediğim sözleri yaz borçlu kalmak istemem Ninova küs kem gözlü adamlar sipariş verilmiş mokasen beyaz çoraplar kehribar cesareti yapışmış paçalarına Musula ne kadar kaldı yolcu bey bulanıyor siyah çıplak omuzlu sessizlik ve ben en uzun tramvayın gamlı baykuşu ve sen kül tablasında biriken saçların Kiralık boşalımları kaldırın yataklardan kimse masum değil o saate çeyrek kala Bir bahçenin ortasında çam sakızı sanki yapıştın dudaklarıma Fransız kaldım ilk defa oysa senaryo böyle bitmiyordu mesela sayın Tanrı fahişe değil ya al cennetine çok sahiplenmeden Lamour |