Karanlık Yol
İçimde hayata dair hep boşluk kaldı.
Küçüklükten öğrenmiştim oysa, Boşlukları şeytanın doldurduğunu. Ne yana baksam ismini boşluklara sığdırdığım insan. Aynaya bakıyorum da o boşluğa ben sığmıyorum artık. Karanlığın ruhu gölgemde gizleniyor Bana baktığında ne gördüğünü merak etmiştim. Sevdalı masum yürek mi, yoksa ipsiz sapsiz birini mi? Her yol aydınlıkta gizleniyor oysa, Sen hangi karanlığa çekiyorsun o yolu. İnandığım düşler adına bir gerçeğimi daha toprağa veriyorum. Gülüşlerin ne kadar güzel ve yakıcı. Bir zehiri ancak böyle yutabilirdim ben. Sadık bir yüreğim olmayacak artık ruhumda. Bir daha böyle çekmeyeceğim acıyı. Söylesene şimdi ruhuma kaç beden sevgili yakışır. Ben aynı şehirde, seni unutmanın acısını taşıyorum. Toprak kabul etmiyor yüreğimdeki hazin karanlık öyküsünü. Sen ruhunu kaçıncı aşkta yere bıraktın. Sen varken tek tasam, yolunu aydınlatmaktı. Ben ruhumu sende bulmuştum oysa. Şimdi anlıyorum neden tek kelime etmeden gittiğini. Aynı acılar başka aşkta dile geliyor artık. Anladım ki ben bu hayatta en çok kendimi üzmüştüm. Öyle üzmüşüm ki bu karanlık yolun sonu... ALİ ESAT TAŞ... (06.09.2012 02:30) |