kadavrabenim senden yana tüm zamana yayılan / can acıtan anılarım var dünler için kurutulmuş küf kokulu güller yarın için büyütülmüş / aç bırakıp öldürülmüş / ve kadavra kokulu heveslerim bugün için iyiyim çiçekleri suluyorum su da içtim tırnaklarımı kestim hatta yıllar sonra sinemaya bugün gittim bir adam öldürüldü kapılar açıldı gökyüzüne martısı bol kıyılarda geçiyordu film kokusu eskitilmiş rüzgarlar esiyordu taze yağmur getirmekte beceriksiz alnıma düşen bir damla dün seni bana getirmeye yetti işte dua yüklü gemiler inşa etti ellerim korkusuz ölümler diledim bütün çocuklara sen yine ölümcül beyazlar giyinmiştin kaşlarında zıpkın gibi soğuk bir sükut yine beni dinliyordun çok uzakta faili malum bir cinayete beni kurban ederek yine de benim yürekli sevgilim işte böyle ölmeli sevgi taşıyanlar çirkin bir bıçakla değil ya da kör güzellik bezeli kurşundan uzak gözlerine matem sürülmüş bir köpek gibi ölmek bakışından merhameti emerek gidiyorum Cemil KURT |
İnsan bazen hiç sevmediği şeyleri yapıyor ya da yapmak istiyor.
Şiirin son kelimesini çıkarmak gibi. Onunla ve onsuz farklı geldi bana mısraların ruhu.
Çok güzeldi.
Kutlarım.