BÜYÜK ŞEHRİN HALLERİ
LASTİK TOP
Yoksuldu gecekondu, İşsizlik fena kepçe! Yıkıntı, hurda insan; Çığlığı arabesk, keşke! Yığıldı Anadolu; Tepe tepe kullandılar. Öte ite halk kabardı, Denizi dalgalı öfke! Koy bankaya bekle süre; Yüksek semir, zam ha bire! Yel savurdu açığa düştü, Düzene uymadı takke! Nerden çıktı bu lastik top? Bastır dibe fırlar hep! Kim karşı durabilir, Sudaki fırlatan erke? VAROŞ Tehdit sayarlar, Sıkı giyin! Kınarlar, Kenarları kentin! Karşılanamaz isteklerini, Evdekilerin, Kapanmak kolaylar: "Şükredin!" Elini neye atsa, Umarsız, yoksul yığın. Açılmadan gözü, Ümit etmeyin! SOKAK ÇOCUKLARI Ekmeğimiz çöpten Tek tek dolaşırız bidonları Benzeriz birbirimize Toplumun atıkları Pay olur kediye köpeğe bize Herkes nasibini yer Unuturuz açlığı ayazı sevgisizliği Çektik mi iki nefes tiner Korkmayız karanlıktan alıştık Korkumuz içimizdeki geceden Bir kuytu yer olsun sığınacak bir siper Sokulur ısınırız birbirimize birkaç beden Şıkır şıkır yandı mı evlerin ışıkları Özlem kelepçesi yüreklerimize vurulur Süzülürüz evlerinizden içeri habersizce En güzel sofralar düşlerimizde kurulur SIKIŞIK TRAFİKTE BİR KAÇIŞ DENEMESİ (Bahçe içinde bir ev hayali, Damlıyor günlerdir aklıma. Girişte mis kokulu hanımeli, Yaseminler yürüyor cama.) - Kirli çocuklar, dikkat et, ışıkta bekliyor! (Bulutların altında temiz, nahif; Sulu boya resim gibi çocuksu. Aydınlık, gösterişe muhalif; Asude, tam benim gibi doğrusu.) - Yeşil yandı, yürüsene be adam, önüne bakmıyor! (İçi dışı tabiat, Odaları dört mevsim; Yaz bahçesi, Karlı dağ, Güz yangını…) - Ne var, neden toplandık ki bu kente, kimse bilmiyor! (Her pencerede farklı bir resim!) - Delireceğim kardeşim; Trafik sıkıştı, arabalar bir adım gitmiyor! BÜYÜK ŞEHRİN HALLERİ Adam sıkışmış der, simsar; Paran varsa al, sudan ucuza! İçim nasıl cız eder, duyunca; Dağılsa bir dükkân, ya da ev… Kapı komşunuz, yan daire; Günaydın, yarım ağız, gir içeri! Yine savrulmuş gelmiş birileri, Sanki uçan daire! Basına düşünce baskın haberi, Okuruz otele düşen kim, düşüren ne! Kenar semtlerin yoksul düşleri, Kömür kokusu gibi vurur genze! Çocuk yaralı, doktor lâzım, yol tıkalı… Sen de erken çık, uykuna kıy, şikâyet etme! Radyoda caz, havada pus, habis otobüs… Otobüste kadına sarkıyor bir yeni yetme! |