kadın olmak...Gönül gözümüze bağlanan mendil Ufuktaki ışığı kör eylermiş... Beklermiş maşukunu derdi tasa ile aşk Kalplerimizin serseri rüzgârı Hoyrat yelkenleri fora edermiş… Bekledikçe yeniden filizlenir esaret. O çok özlenen aşka vuslat, Tarlamızdaki mahsulün gizlenmiş hasadı… Çöplüğümüze gömdük antikleşmiş duygularımızı Düştüğü yerde açar sinemdeki figanlar Kanar güz ömrümün serzenişleri... Bedenlerimizi tarla sayan ucube fikirler Teslim kapısını resmiyet getirmişte Ferman beklemekteyiz... Dipsiz kuyulara atılan şiirlerim, Gözümüzde büyür uçurum sözler Esirdir esir gönlümdeki biz Aşkı sınırlarımızda kirlettik Kayıptık kiminin cüzdanında, kiminin yüreğinde Biz olamadık Kâlû-belâ ’dan bu yana… Özgür kadın ruhunu arıyor Ey dost, Aşkın tarihini yazamayanlar Kadının adı yok dediler… Vardı aslında adı da, sanı da, aşkı da Bulmuştu sessizce pejmürde yürümekteydi… Bak ve gör! Ar damarı çatlamış düstursuzluğun, Oysa yıkılması zor değildi yüreğimizdeki duvarların Yeter ki bakmasını bilseydiniz… Sermin ÇINAR / İzmir |
Bu şiir de his ve düşünce birbiriyle çok güzel birbirine uymuş. Kısaca: Düşündüren imgeler ve anlam vardı:
.
Kayıptık kiminin cüzdanında, kiminin yüreğinde
Biz olamadık Kâlû-belâ ’dan bu yana…
çok güzel tebriklerimle