KARDAN SAYFALAR
Kardan sayfalar yapıp
Tuvale dönen yüreğime çiziyorum yüzünü. Mürekkep dağıtmaya gelme sevdiğim. Yanaklarımı dilimlerken kirpiklerin Boğum boğum hasret batar gözlerime. Kalemim kırılır hilal kaşlarında. Ne vakit ıslansa elmacık kemiklerim, Her damlanın ardından Mazgal arasına düşer içim. Sellere kapılmamıza izin verme sevdiğim. Ya değdir yüreğimi yüreğine, Ya da al yüreğini yüreğimden. Yaprak dökümünü yaşarken özlemlerim, Yürüyorum solan umutlarımın üstünde. Gözlerinde ısıtıp gönlümü Ay ışığında kurutuyorum hayallerimi. Hasretinle oyuluyor umudumun ortası, Başıboş bir tekne misali Her dalgada savruluyorum kıyıdan kıyıya. Küreklerimde yüklü binlerce acı, Tellal bile bulamaz kaybettiğim amacı. Zemherinin ardından ayaza köle Baş eğmiş, boyun bükmüş dallarım. Bir bıçkın rüzgâr dilimler dilimi, Kelimeler firar eder dudaklarımdan. Yenik düştüğüm yıkılmışlıklar Gül koyup geçerken pencereme, Kapım kapalıdır güne. Dert düşmeden içime, Düşmüşüm dertlerin içine. Gittiğim her yere Gözlerini götürdüm gözlerimle. Sen gibi bakmak istediğimde Buğulanır gözyaşım. Sensiz olacağını sezdiğim Atinin küfünden ilaçlar yapıp Sürüyorum kimsenin bilmediği yarama. Düşlerim yine ipe gerilmiş, Umutlarım serap… Hayalin her düştüğünde düşlerime; Soğukta kalmış gibi irkilerek, Kafatasımdan yaptığım Bir kemik tarakla tarıyorum düşüncelerimi. Ne zaman seni düşünsem, Kelimelerin kanı bulaşır kaleme… Mısra arası hüzünlerde, Hece hece gizlediğimsin. Satırbaşındaki büyük harf gibi Bir noktanın ardından olmasın gelişin. İmgelere gömülüşüme geç kalma sevdiğim… Sana boyunları bükülmüş, Yetim mısralı şiirler yazıyorum. Ve her satır arasına Kendime bir mezar kazıyorum. Benden gittim, sana geliyorum, İnanmadın ya; Bak işte ölüyorum. 21.05.2012/Malatya |