Zelzeleye uğradı, yıkıldı hüsn-ü zanım, Beynimin el değmemiş bekâreti bozuldu. Damarda kanım dondu, kaynamıyor kazanım, Hayat değirmeninde şahsiyetim ezildi.
Yaralanan zihnimin bulunmadı tabibi, Hayat keşmekeşinin olamadım galibi. Yaşla dolan gözlerim sanki suçun sahibi, Dökülen damlasına derin kuyu kazıldı.
Sevgi ile özenip, ilmek ilmek ördüğüm, Hayallerim çözüldü, umutlarım kördüğüm. Gece vakti büyütüp, her dakika gördüğüm, Sahipsiz düşlerime mezar taşı yazıldı.
Karakterim doğranıp, dünya kondu aşıma, Pes edip ara verdim bitmeyen savaşıma. Düşerken ay parçası yıldız olup başıma, Altında yaşadığım, koca sema çözüldü.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
DAMLA KUYUSU şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DAMLA KUYUSU şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Sayfaya geç kalsam da, okurum mutlak.Seçkiyi hak etmiş güzel şiir için tebrik ediyorum Mustafa bey...Bu vesile ile KANDİLİNİZİ DE KUTLARIM..Slm ve dua ile..ESRA
Şiirde bolca yıkım ve ölüme ait ifadelerin keskin dille kullanımı sonucunda insanın ruhunu daraltan bir helezon oluşturuyor.Oysa geride kalan birkaç mısranızda belirttiğiniz gibi;
Gece vakti büyütüp, her dakika gördüğüm, Sahipsiz düşlerime mezar taşı yazıldı.(çoğul ifadede taşları olması gerekmez mi?)
bu iki mısra şiirden daha çok haz veriyor.Dikkatinizi çekmek isterim bu noktaya!