Sen+Ben = Biz
Saçaklar altına sığınmış kuşlar gibiyim.
Sararan yapraklar misali Eylüller gelip geçmiş kapımdan; Korkum; solmaktan yana… Al, götür beni Bir yaralı kuşun yuvasına; Koy yüreğimi kanatlarının altına… Alışmışım kuşlar gibi İliklerime kadar ıslanmaya… Bir yanım yağmur ıslaklığı, Diğeri kar soğukluğu; Avuçlarıma üflüyorum nefesimi. Sevgiye susamış bir yetim; Ömrünün baharında Kurumaya bırakılmış taze çiçekler gibiyim… Al götür beni Her damlası ab-ı hayat olan Nisan yağmurlarına… Saçaklar altına sığınmış kuşlar gibisin. Ne yana gideceği belli değil teleğinin. Gözlerinde özgürlük ışıldasa da Sanki esirisin geçmişin. Yılanlar tırmanmış tünediğin ağaçlara Yüreğin, talan edilmiş serçe yuvası… Sahibi olamadın Yanan o yüreğin… Bir çiçekteki başkaldırıya benzer Ayazlara direndiğin. Yağmurlardan baskın yiyor Dolulardan kaçamıyorsun. Yayından zamansız fırlamış oksun. Sen hiç bilmedin ama Benim için her şeyden çoksun. Saçaklar altına sığınmış kuşlar gibiyiz. Korkumuz ayrılıktan yana… Gözyaşımızla ıslanırken gölgeler, Sevdamız dökülmüş kimsesiz sokaklara. Özgürüz Kozadaki ipek böceği kadar… Umutlardan bir gökyüzü örmüşüz kendimize… Hasret, yok oluştur bize. Yüreklerimizin üstünde sevda yakısı, Delik deşik olmuş İçimizdeki sessizliğin yankısı. Sen! Kendime umut gördüğüm, Saçlarını rüzgârlarla ördüğüm, Solmaya durmuş dalımda yeşeren yaprak. Bil ki yokluğunda Sadece sen kokuyor toprak… 19.07.2010/M. |