MAYNA
Mevsim;
Umutların yaprak dökümü… İsyanlarımı bağladığım dallar Kururken birer birer, Kafatasımda yüzerken bir gemi, Güneşe teslim edip gölgemi, Çırılçıplak yollara düşmüşüm… Yağmur altında Hasretin alnının çatından Dudaklarımı ıslatmadan öpmüşüm… Yolunu şaşıran gözyaşım Alabora olup dolarken içime; Bir rıhtım ucunda Nafiledir bekleyişim. Sahile vurmuş tahta parçasıdır gönlüm Nuh’tan kalma öylesine. Düşerek dalgaların önüne Bir şişeyle gelir kimsesizliğin haberi. Vücudumdan ayrı durur beynim Ayakkabıdan kopmuş pençe gibi… Her nefeste nefreti çekip içime, Yelkenlerime üflerim bütün iyi niyetimi. Yalnız olduğumu söyler bazıları… Doğrudur… Ama Çınar gibidir yalnızlığım… Hafif bir melteme bükmem boynumu. Daima dik durur, Baş eğmem ve eğilmem haksızlıklara. Kuvvetliyse rüzgâr; Devasa ise dalgalar, Belki kırılır, belki batarım derinlere Fakat Eğilip de taviz vermem heybetimden… Yüzümü hayal kırıklarıyla yontup Tanınmadan geçerim köpek balıklarının arasından. İhanetlerle yıkılırken Hayallerimin anıtı; Gözyaşımın gölgesine saplanır Çığlıklarımdan çıkan hançerler. Umut tarlam mahsul vermez, Nadasa kalır düşüncelerim. Saçak altında büyüyen yaban gülleri misali Ancak bir çocuk bakışı anlatır Duygularımın masumiyetini. Dönüşü olmayan filikalar kalkar içimden Güverteleri sevgi yüklü. Artık tokmağı vurulmayan bir kapıdır kalbim, Ancak bir kuş yuvası olabilir bu harabe yürek… Şimdi o harabeden Ötelere göç başladı. Bir simide eşlik eden çay kadar, Acılarıma eşlik eden bulunmaz Ve martılarla bölüşürüm hüznümü. Penceremden giren güneş, Ellerimde kurumuş bir gülle Bekliyorum ölümü… 24.01.2011/M. |
yazan o güzel yüreğinize sağlk kutluyorum...
sevgı ve saygılarımla...