Yılların Sessizliği
En ‘’dön’’ yanıma gizledim seni,
Sen gittiğinle kaldın. Ben yokluğunla üşürken içimde, Sen koca bir yalnızlığı bana terk ettin. Oysa daha yeni yeni tanışıyordum aşkla, Sonunu düşünmeyen bir kahraman gibiydim. Gözlerin girince gözbebeklerimin menziline, İçimde çalkanan anlamsız bir heyecan başlardı. İçimden seslenirdim bütün senlere, İçindeki beni duyurabilmek için. Meğer içinde bir başkası varmış, Çok geç anladım. ‘’Geç olsun güç olmasın’’ derler ya hani, Geçte oldu, güçte… Silik bir adamın kayıp portesini taşıdım kalbimde, Kendini unutan ve sensizlikle varlaşan bir adam. Aldatılmıştım, aldanmıştım sana, Aşka olan inancım sarsılmıştı. Güvenim dağılmıştı tüm koridorlara, Umutlarım ise bir bıçak gibi kesiyordu yaralarımı. Sensizlik ertesi günlere alışmak zorundaydım, Alışamasam da bunun için çaba göstermeliydim. Ama yapamadım, olmadı, başaramadım… Kalbimde hep seni taşıdım, Sen bana aşktan kalan bir yar(ay)dın. Senden sonra hep bocaladım, Yokluğunu başka tenlerde avutmaya çalıştım; Onu bile beceremedim. Ben senden sonra hiçbir şeyi doğru düzgün beceremedim. Hiç kimseyi adam akıllı sevemedim. Gönül veremedim bir başkasına, Gönlümü sende bıraktığımı anladım… Yalnızlık sardı sonra beni, Onunla da ilk defa tanıştım sayende. Yokluğun çok kurak geçti ilk zamanlar, Her adımda sus oluyordum. Her köşe başında karşıma çıkmandan korkuyordum, Seninle karşılaşmak en büyük korkum olmuştu. Gözyaşları damlattım hüzünlendiğim zamanlar, Hüzünle karışık ağladım. Ellerimde kan kırmızısı bir mürekkep, Ve ucu yanmış bir kâğıt parçasında, Sana adanmış masum harfler. Büyük bir özlem doldu boşluklarıma, Senden ve kendimden yoksun şiirlerde demirledim. Sana hep bir kulaç kala boğuldum, Bende ne var ne yok sana harcadım. Elde var bir hayat şimdi, Onun da üstünde emeğin çok. Hakkını yememek lazım, Yaralarımdaki el emeklerine küçük bir teşekkür… Kalbimin en derinlerine gömdüm seni, Su aldıkça batışını izledim. Düşürdüm seni düşlerimden, Koca bir boşluk yarattım sana. Senin sana rağmen dolduramayacağın, İkimizin bir olamayacağı bin boşluklar yarattım. Adın boşluk şimdi bende… Adın hiçliği andırıyor… Sen önce her şeydin, her şeyimdin. Hayalimdin, sonra hayal oldun. Ansızın yine terk ettin ve bittim… Ne özelsin artık bende ne de güzel, Sadece geçmişte kalan bir hatırasın sen. Konuşulmadıkça hatırlanmayan… Biliyorum bu satırlar sana küfür gibi gelecek, Üzgünüm ama senden bana aşk şiiri çıkmaz. Fazla takma kafana bu satırları diyeceğim ama; Yılların sessizliğidir bu içimde kopan. ‘’Beni bir başkasının yerine koymaya çalışan kadın! Şimdi hiç kimsenin, hiçbir şeyisin… Her şeyde bir parça hiçsin’’ Yılların Sessizliği / Alican Yıldırım 11.10.2011 |