Veda Vakti
Adımlar yavaşlar veda vakti gelince,
Ayrılırken kesilir bütün konuşmalar. Döker her kalbe kırık bir aşkın isini sözler, Günle birlikte erir uyuklayan nefesler. Şimdi hiçbir uyku tutmaz hayallerimi, Hiçbir mutluluk dağıtmaz gözyaşlarımı. Gözlerin düşer yağmurla tümcelerime, Ellerime uzanır sensiz tüm duraklar. Caddelerde kirlenir yaşanamamış tüm anılar, Işıklar altında bekler yapayalnız bir aşk. Ayaklarım kesilir bastığım yerden, Bileklerime doğrulur bir ihanetin faili, Meçhul bir adın kalır geriye.. Fırtınalar kopar kalbimin yamaçlarında, En hücra köşeme kaçar yalnızlığım. Sığınırım adının en sert sessiz harfine, Gözle görülmez bir yara olur bedenim. Şimdi yar’a uzanan eller kırılsın, yavaşlasın adımlar, Sus! olsun koynuma aldığım yalancı yılanlar Kahrolsun, mahvolsun söylediğin tüm yalanlar.. Sesleniyorum sana yanık yamalı sesimin şiddetinden, Küs! Oluyor kulakların adımı duyduğunda. Hafif, ılık bir meltem dokunuyor dudaklarına, Aldığın her nefeste eksiliyor tüm gerçekler, Yalanlarınla hiç’liklere batıyorsun.. Adımlar yavaşlar veda vakti gelince, Dua edilirken kesilir bütün konuşmalar. Giydirir her kalbe kırık bir geleceğin isini sözler, Günle birlikte ölür uyuklayan nefesler... Alican Yıldırım / Veda Vakti 03.05.2011 |