ÖYLE BİR YERDEYİM KİYolumun sonu çıkmaz sokak, Düşünüyorum, o halde yokum. Olmazlar içinde, bir hiçim. Nedir bu halin diye sorsalar, ‘Hiç’ derim. Susarım. Beni benden başkası anlayamaz ki. Kendimi çok sorguladım, Ve biraz önce çok ağladım. Vay anasına, Damarlarımda kan dolaşıyormuş, Demek kalbim nasır bağlamamış, Saat gibi çalışıyormuş. Allah’ın gücüne gitmesin ama, Durması için çok dualar etmiştim. Bir türlü hatırlayamadım, Ben, en son ne vakit ağlamıştım? İyi de şimdi durduk yerde neden ağladım? Üzerinize dağ gibi gelirlerse, Bir ekmek verip, kırk tokmak vururlarsa, Hele bir de mekandan kovarlarsa, Siz yerimde olsaydınız, Değil ağlamak, Şimdiye kadar katil bile olurdunuz. İşkenceye maruz kalan bir tutsak gibiyim, Elim kolum bağlı, Yediğim bir lokma ekmek kursağıma diziliyor. Sözler, zehir zemberek, Kurşun gibi, bir bir yüreğimi deliyor. Şimdi fark ettim, Alnımın çizgileri derinleşmiş, Sanki bir buldozer üzerimden geçiyor. Suskunum. Çaresizim. Aradan kırk yıl da geçse, İnsan eşini bile tanıyamıyor. Bu nasıl bir bela, Bu ne biçim bir uçurum, Ulan, Allah’tan korkar insan, Bu gün Mirac kandili. İnsan insana hiç değilse bu günde, Eder mi kötü söz. Bilemedim, Kanı mı bozuk çıkmış, Mayanın son kullanma tarihi mi geçmiş, Yoksa babam bana beddua mı etmiş? Bunları düşünüyordum ki, Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Balatalarım boşaldı, Nisan yağmurları, yanında sönük kalır, Orman yağmurları sanki gözlerimden aktı. Aktı, aktı. Rahatladım. İşte o anlarda bir sıcak el olmalıdır yanınızda, Bir arkadaş, bir dost arar gözleriniz. O sıcacık eli de, arkadaşı da o an buldum. Teselliyi -işte bu şiiri yazmaya başladığım dakikalarda- Küçük oğlum verdi. ‘Ağlama babacığım ‘ dedi, Belki de ilk kez Evet ilk kez, boynuma bu kadar candan sarıldı. Onun da gözleri doldu, Ramak kaldı, o da ağlayacaktı. Mutfaktan peçete getirdi, Akan gözyaşlarımı sildi. O an, kestim ağlamayı, Hani mızıkcılık yaparlar çocuklar da, Sonra oyuna dönerler ya, İşte öyle bir duyguydu, ’Mecburi istikamet’ dedim, Hayata döndüm… Ve yine düşündüm, El kadar çocuk, Bana acımıştı. İçimin acıdığını, Yapılanları hak etmediğimi Küçücük yüreğiyle nasıl da anlamıştı. Varsın görsün, erkeklerin de ağladığını o da öğrensin. Yeter ki, gözyaşlarımı canım oğlum silsin. Ağlamayan gözlerden korkmak gerek, Taşlaşmış, çürük kalplerden sakınmak gerek. Şimdi, elime iğne batırdım, acım dağılır mı ki diye. Yok, olmuyor, yine baskın çıkıyor içimin yangını. Yine zoruma gidiyor,aynı mekanda sığıntı gibi yaşamak Güya keyifliymişim, şenmişim, mutluymuşum, Körseniz ne yapayım, tersimde olan sizsiniz, ’Beni bana bırakın ’ derdi babam, Dediği çıktı, Şimdi Karşıyaka mezarlığında huzur içinde yatıyor. Mirası emin ellerde, sabah akşam dilime dolanır : ’ Allah aşkına, çekilin gidin başımdan dertler,bir kerecik olsun nefes alayım ’ Vecdi Murat SOYDAN 16/06/2012-Isparta –14:31 |
Yüreğine sağlık
Tebrikler
dilerim yaşadığın doğduğun şehir ve adım atığın heryer neşe ve huzur dolar
selam ve dua ile
A.E.O