NERELERDESİN SEVDİĞİM?Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Zaman lazım sadece, unutacaksın! Nasıl unuttuysan çocukluğunu, kırılan oyuncaklarını. Kırılan kalbini de öyle unutacaksın.
Cemal SÜREYA *** *** .... sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız ikimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız hiç yanılmamışız her an düşüp düşüp kristal bir bardak gibi tuz parça kırılsak da hâlâ içimizde o yanardağ ağzı hâlâ kıpkızıl gülümseyen -sanki ateşten bir tebessüm- zehir zemberek aşkımız… Attila İLHAN, Ayrılık Sevdaya Dahil *** *** Bakıp bakıp resmine seni bende saklayacağım, bir gün ayrılırsak eğer, eski mutlu günlerimize ağlayacağım. Vecdi Murat SOYDAN Ah! İki gözüm, sevinçle gülen yüzüm, Bülbül gibi şakıyan dilim, Huzur veren iç sesim, bitmeyen nefesim, Ah! Yerinde duramayan kıpır kıpır eden onsekizlik kalbim, Benim en değerli vefalı sahiplerim, Beni bir çırpıda neden terkettiniz? Sonra ansızın sen çıkageldin, Hoşgeldin, gönlüme şeref verdin, Ne zaman seni düşünsem, Kokun siner üstüme başıma, Elime, ayağıma, başımı koyduğum yastığıma, Kokun siner sevdiğim bizim buralara, Dağlara, taşlara, ovalara, ıhlamur ağaçlarına, Kiraz dallarına, asma yapraklarına, Uçan kuşların kanatlarına, Şarıl şarıl akan derelerin sularına, Ayak bastığım topraklara. Sonra bir görünüp, aniden kayboldun, Nedensiz, sorgusuz, sualsiz neden gittin diye sormayacağım, Haklı sebeplerin vardı, Yalancı baharda açan çiçekler gibi, Kısa sürdü, daha fazla yaşayamazdı ki aşkımız. Her bir şeyin acısı zamanla geçip unutuluyor da, Şu namussuz hasretin yok mu, adamı sersefil, perişan ediyor, Ah! İçimdeki sızım, yokluğuna kement bağladım, Kördüğüm attım kalbimin ucundan saçlarına, Yine yaktın ciğerimi kör olmayasıca, Neden çok geç kaldın sevdiğim? Buğulu gözlerime hüznü bulaştırdın da gittin, İçime kor ateşleri bıraktın da gittin, Kalbime sanki bir bıçak sokmuşlar, Her tarafım oyuk oyuk, kırık dökük, Dalımda onca yük, çoktan kapanmış yolum, Sol yanıma ateşleri attın da gittin. Şimdi saçlarını bir güzel yolmak vardı da, Yapamam, yine acısı bana kalacak, Farzet ki gördüğüm bir seraptı, Acılarımı uç uca ekledin de gittin. Ne zaman aklımdan geçsen kalbime giriyorsun, Kaç oldu bu tesadüfler, kastın mı var bana, Hep beni mi seçiyorsun? Bit pazarına nur yağdı da, Keşke gönlüme de yağsaydın sevdiğim. Sayamadım, bir tebessümün kaç iklim, kaç bahar eder, Seni sevmeye bir ömür yetmez, bir tek onu biliyorum, Kendimi de, kalemimi de kandırabilirim belki ama, Senden sonra ölür kalbim, yazmaz başkasına sevdiğim. Kovulursam buralardan, yurdum bellediğim sende kalırım, Sana kalırım, sevginle kalırım, hiç üzülmem o zaman, Teselliyi kulağımda kalan tatlı sesinde bulurum, Huzuru hayalinde bulurum, ellerinde bulurum, Yine birlikte uyuruz, güzel rüyalar da görürüz değil mi? Ah! Keşke bir de şu hain zamanı yenebilseydim de sana yetişebilseydim, Belki çatlamış dudaklarıma merhem de olurdun değil mi? Daha fazla ağlatma beni, gözyaşlarım kurudu, Ya tut ellerimden bırakma, Ya da bir daha görünme bana, ebediyen sustur! Vecdi Murat SOYDAN (Yaşanmamış Aşkların Şairi) 13 Eylül 2024, Isparta |
Yüreğinize ve kaleminize sağlık.
Selamlar ve esenlikler diliyorum.