BİTSİN İSTEMEZ İNSAN, GERÇEK OLURSA HAYALLERİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir gün bir köşede ölüp gidersem haber yapmazlar da, farzımuhal yaptılar diyelim, hakkımda şöyle diyeceklerdir muhtemelen: "Kendi halinde bir insandı.Hiç kimseye bir zararının olduğunu görmedik, duymadık. Niye bu durumlara düştü. Bilmiyoruz."
Şunu da ekleselerdi fena olmazdı: "Bu adamın hayal dünyası çok genişti. Bildiğimiz, okuduğumuz kadarıyla yıllarca şiirlerini gönlünde yaşattığı hayali bir sevgiliye yazdı durdu.Kendi yazdı, kendi oynadı bir başına. İnsanlardan uzak olmak istedi. Çünkü en büyük zararı onlardan gördü. Yalancılardan, riyakârlardan, düzenbazlardan nefret ettiği kadar hiç birşeyden nefret etmedi. Onun için bir tek dünya vardı. Şiir dünyası. Bir başına güldü, oynadı, ağladı. O en çok yazdığı şiirlerinde mutluydu, huzurluydu. Nefes aldığı, sığındığı yer orasıydı. Kirlenmiş dünyada bir başına da öldü." Düşündüm de, anadan doğma çırılçıplak, Sen Havva olsaydın ben de Adem, Derdim ki, haydi uzat bana ballı dudaklarını, Şöyle bir güzel kendimi ödüllendireyim, Kokun, nefesin bulaşsın her yanıma, Gözlerine dudaklarımla sürme çekeyim, Cayır cayır yanarken vücutlarımız, Miski amber kokulu göğüs uçlarından öpeyim. Ah benim içimdeki derin sancım, Gözlerimi dünyaya açtığımda, Yanıbaşımda bulduğum ilk anne sütü gibisin, Sen ki, hayatımdaki en güzel cümlenin ilkisin, Tenin şifa kaynağım, terin ilacım, Sesin, nefesin, sonsuz yaşama sevincim olsun, Ah benim güzel gözlü, tatlı bakışlı sevgilim, Dalından fışkırmaya hazır tomurcuk gülüm, Bahtın daima güzel, gönlün huzurla dolsun. Uzak tutma kendini benden, yakınlaş, Bedenlerimiz, ruhlarımız birbiriyle sırdaş, Vazgeçilir mi hiç ateşli sevişmelerden, Ateşle barut çarpışırken tenlerimizde, Romantizmin en tatlı yerindeyiz, Gazamız mübarek olsun. Ah bana ah ettiren deli, çılgın sevdam, Güneş vaktinde doğar doğmasına da, Sevmelerin vakti, saati olmaz ki, Gözlerini kapat, bırak öylece kendini bana bırak, Göğsün göğsüme değsin, Yanardağ misali lavlar bir bir patlasın, İliğim, kemiğim ateşlerde erisin, Kilitle ellerini, gözlerini, kollarını, bacaklarını, Sende daha ne varsa ver bana kabulümdür, Bakir orman yağmurlarının toprağı doyurduğu gibi, Doyur beni sımsıcak koynunda, Burada sınır bitti deme sakın, Maceraya daha yeni başladık, Hatırım için ihlâl et tümden kırmızı çizgilerini, Bir tek sana eğilen başım göklere ersin. Atlılar gibi dört nala koşalım kırlarda, çayırlarda, İçimizde bitmeyen bir haz var, büyülü bir heyecan, Dilimizde yarım yamalak aşk sözcükleri, İkimiz de çoktan sarhoş olduk baksana, Açmayalım kapıyı bir çalan olursa, Buluruz bir yalan, bizi soran olursa, Bizimdir, ikimizin eseridir bu şanlı zafer, Şimdi koca dünyada zamanı durdurmak var, Tüm günler, tüm haftalar, tüm yıllar bizimdir, Çıkmayalım yataktan, saatlerce kalalım öylece, Yapışık ikizler gibi sonsuza kadar, sen ve ben, Benim de geçmişten alacağım hınçlar var. Dolsun boşluklar, arzular yarım kalmasın, Açılsın sonuna kadar, kapılar kilitli kalmasın, Değdikçe birbirine tenler, solundukça nefesler, Kulaklarımızda çığlık çığlığa nağmeler, Huşu içinde hiç susmayan coşkun sesler, Sonrası depderin bir bekleyiş ve sessizlik, Tıpkı bizim gibi sustular, Gökyüzünde kanat çırpan yorgun kuşlar, Birazdan birbirlerine sarılıp uyuyacaklar. Çok yorsa da geceden sabaha çıkılan yokuşlar, Her yokuşun nasılsa bir inişi var, Keşke hiç bitmeseydi bu çılgın saatler, Keşke biraz daha uzasaydı günler, geceler, Tadı damağımızda kaldı, dilimiz adımızı heceler, En iyisi sarılıp uyumak, bugünün yarını da var, Çok keyifli, maceralı bir serüvense bu, Bitsin istemez insan, gerçek olursa hayalleri. Vecdi Murat SOYDAN (Yaşanmamış Aşkların Şairi) 06 Mayıs 2023, Saat 20.41, Isparta |
Şiir ise başlı başına muhteşem olmuş.
Kutluyorum selamlar.