ANILARŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Hayalperestlikler olmasaydı, şiirlere duygular başka türlü nasıl verilebilirdi ki? Olsun, olsun, hayallerin çirkini olmaz zaten. Sevilenin de çirkini olmaz, olsaydı sevilmezdi. VMS
Her Cumartesileri yaparım bunu, Bugün yine o seninle ilk ve son kez buluştuğumuz yere gittim, Aynı masayı ve aynı iskemleyi aradı gözlerim, Sen varmışcasına oturdum masaya, Bir de iskemle çektim oturman için, İki kişilik yemek siparişi verdim, Sen karşımdaymışcasına sohbet ettim, Yine delicesine güldüm karşında. Heyecandan elim ayağıma dolaştı, Başım öne eğildi, Bakamadım o güzel gözlerine, Kıpır kıpır oldu yüreğim, Anılar bir bir canlandı, Yine yaşlar aktı gözümden. Her Cumartesileri yaparım bunu, İskemlenin yeri değişse de, Masa yine aynı masa, siparişler yine aynı, Heyecanım, bakışım, gülüşüm de. Garson geçenlerde çekinerek seni sordu, ‘Hanım abla hiç mi gelmeyecek abi?’ dedi. ‘Geldi ya, sen görmüyorsun, İşte karşımda oturuyor.’ dedim, Garson söyleyemedi ama, Deli olduğumu o da anladı. Her Cumartesileri yaparım bunu, Tek başıma gider, iki kişilik hesap öderim, Başka yerlere gitmem, Başka yemeklerden yemem, Sevdiğin en güzel yemeklerden yerim, Sevdiğin en güzel çiçeklerden alırım, Sevdiğin en güzel kelimeleri kullanırım, Sevdiğin en güzel şarkıları dinlerim. Bakışını, duruşunu, gülüşünü, Neşeni, kahkahanı, sohbetini , Hüznünü, derdini, karamsarlığını, En çok da suskunluğunu severim. Uzun lafın kısası, sevdiğin her şeyi severim, Biliyorum sen de söyleyememiştin deli olduğumu, Garson da sen de haklı çıktınız. Vecdi Murat SOYDAN (Yaşanmamış Aşkların Şairi) 09/06/2012-Isparta- 12:05 |