sabır taşıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ahvali en güzel anlatan gerçektir Türküler
et"ye ağır ağır tükenen o kara gün toplar içimin sakat-aklarını bir bir yaşlanmış bütün türküler şakaklarımda tarihi geçmiş aşklar bir de zamanın kün kafesinde mecbur saklar kendini tadamam atamam dünün zehrini sana yazdığım şiirler dolusu kalbim olan bu koca şehir bilirsin mi dökülür gelir ki bir zaman sevgili içimde çoraklaşan bir yeminle çatlar tam orta yerinden dilim faili mehcur bir zamanın elinde sırsız kalırım sen dilimde yapışkan bir özlem gibi sarmaşık misal kollarımda uzayan hani çiçekli bir güz olsa diyorum şimdi hani kokunu rüzgâra salan tin gibi sarıp sarmalasa yer bizi çıplak dudaklarımda gömülsek sevgili parmaklarını ver bana mevsimleri takayım aşk tutsun diye avuçlarında Eylül çiçekleri büyüt bana yapraklarında sarı akşamlar olsun bir de ben ellerinde yüzündeki nehirleri özgür bırak bırak sana deniz olayım nolursun sen yüzümün aydınlığında ak tükensen de kabulümsün bir masal anlat ya da içinde hep kavuşmak bulunsun sonra derin uykular getir bana vakit hep gece yarısı olsun gözlerimde yıllar uyusun sonra sen çıkıp gel taze bir sabah birden yalnız bir bahar gibi öp beni alnımdan uyanayım nolursun sevmek için seni içimde gün bitti ... MHD |