S'is Kesiğikesik saçlı ya . . . ! henüz dili çözülmemiş ayaklarına adımlar yazılmamışken kopar ipi bir gölgeliğin ayak uçlarında öğütülür kuru dâvetleri biraz dâvacı biraz da dâvalı çürük bir kapanın tellerine takılır yırtılır uçurtması oysa ; öncesi olmayan bir hayâtın ışığı sönük yolculuğuydu sırtında taşıdığı vagonları dolu yaşamın ayakta kalmış tek yolcusu o’ydu uyduruktan bir durağa bırakılıp gidilen . . . oysa; kirlenmiş bakışların el değmemiş köşelerinde direniyordu inadı sürmesi çekilmiş gözlerinin silinmiş çizgilerine bata bata çıkar yamalanmış gülüşlerin üstüne dikilen çocukluğu kırbacında kısa ömür . . . biri güneş yanığı tenli diğeri sütten çalma duru bir kıyı aynı yazarın ayrı sahnelerinde dağıtılır oynanmamış rolleri ahh çocuk’lar ! siz hiç iki yana örülmüş yaşları ile yağmuru bulutundan topladınız mı ? d e n e y i n belki ıslanırsınız bir hevesle iki dudak arası kelepçelenir kelimeler ve dağılır ardındaki s’isli şiirler unutmayın ! bazı sözler doğururken öldürür gerçeği. 04/06/2012 15;51 eMİNE |
Üstadım, kutluyorum.
Bunları laf olsun diye de söylemiyorum, sorun varsa, "bence sorun var" derim, dostlar bilir beni.
Saygılarımla.