Okuduğunuz şiir 7.6.2012 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
mümkünse gülümseyelim bu şiire
çocuk sesim, biliyorum şarkı söylemeye korkuyorsun genzinde uyuttuğun susmaları ısırıyor dilindeki korku ve yorgunsun, yorgunluğun kadar da yoksulsun nefesin yalnızlık kokar sınar belki de kendini- bir titrek mısrada, sorgular hafızasını kaybettiği o- temmuz akşamını..kırgınlığın telaşlı bir gıcırdayış belki hayata belki de mecburiyet, emanet bildiğimiz rol tezgahına…
ama ürpermek nasıllarla ve nedenlerle aslında kuzu ciğerdir ses tonumuzda, yalansızlığın -ağlama hali bir kandırmacadır gitmenin -gidememe haline…
çocuk sesim, biliyorum halihazır bir kahkahanın mutluluğuna az şekerli huzur istiyorsun, aklını yitirmiş yağmurlar düşlüyorsun ve güz oluyorsun, güz kadar da hicaz kokuyorsun soluğun kırık bir tebessüm taşır sığınır gamzelerindeki yalnızlığa umudun gülümseyen bir çift göz olur belki hayata belki de sarılmak, dost bildiğimiz aynadaki yansımalarımıza…
ama gülümsemek tekillerle ve çoğullarla aslında kuzu ciğerdir dudak aralığımızda, var olmanın -onurlu hali bir başkaldırıdır yok olmanın -hafiflik haline…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
mümkünse gülümseyelim bu şiire şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
mümkünse gülümseyelim bu şiire şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Şiirin belirgin bölümlerinde gözle görülür bir anlatım bozukluğu mevcut... Özellikle noktalama işaretlerinin kullanımından kaynaklı bir sorun var... Sesli okununca ne demek istediğim daha net anlaşılır... Esasen bu alanda gördüğüm en büyük sıkıntı ve anlaşılamayan durum şiir yazmanın zor bir sanat dalı olduğu ile ilgili. Estetiği, rengi, dokusu ve uygun ölçütlerde anlaşılabilinirliği gibi bir çok kavram şiir denilen üretim aracına hayat veren kavramlarlardır... Şiiri günün kategorisine uygun bulan yönetici ya da seçicilerin bence şirin olumlu yönü kadar eksikliklerini de tanımlamaları gerekiyor... Başarılar ve saygılar...
bu yoruma cevap yazmak için şiiri, kaç kez sesli okudum bilseniz ama ben şiirin bu haliyle çok anlaşılır olduğunu zaten biliyorum dedim ki eleştirilen noktadan bakayım ama yok bir bozukluk...ha diyeceksiniz ki dizeler bölünmüş doğru ...doğru söze yanlış diyecek değiliz zaten bölünen dizelerin devam ettiğini bölünmemesi gerktiğini tire yani kısa çizgiyle belirtmişim şiirde. anlamak isteyen yada o inceliğe dikkat edebilir. neyse eleştiriselde olsa yorumunuz için teşekkür ediyorum marengo...sayfama en azından gözünüz değmiş yüreğiniznde değmesi lazım bir şiirin özünü anlamak için... saygılar.
Noktalamanın yanlış olduğunu düşündüğünüz kısımları kopyalasaydınız keşke... Anlatım bozukluğu gördüğünüz kısımları da. Çünkü ben bu tür yazımlarda ( anlamın alt mısraya taşırıldığı ve mısra başlarının küçük harf ile başladığı sunumlar ) imlanın özellikle özenli kullandığını düşünüyorum ve şiirde kasteddiğiniz yerleri seçemedim... Paylaşmak, bilgi iletişimini de kapsar ve samimiyetime inanıni ki atladığım kısımları görmek, öğrenmek isterdim.
Rol tezgahında mahcup yok olmanın hafifliğinde ağır gitmelerin gidememe hücresinde tutuklu kalmaların özgürlüğünde mahzun.... Peki, gülüseyelim usta; madem ki kardeşidir gülmeler ağlayamamaların, gülmek yakışır bu şiirin gamzelerine...
Şiirin bir diğer güzelliği de sınırlara varıp varıp bir hamlede geri dönmesiydi sanki sözün.
Şairin, paylaşımda bulunduğum ortamlarda tanıdığım resmini Doğan Bey çok güzel betimlemiş, tekrara düşmek istemem ama kalemi kadar duruşuyla da beğendiğim şairi seçkide gördüğüme sevindiğimi de söylemek isterim. Güzel bir merhaba oldu, yeniden...
çocuk sesi ,şarkı söylemeye korkuyorsa ,dilindeki korku ,genzinde uyuttuğu susmaları ısırıyorsa nasıl gülümsenir be şair. yorgunluğun kadar da yoksulsan nasıl olacak bu iş.
Ama diyorsun ki, soluğun kırık bir tebessüm taşır sığınır gamzelerindeki yalnızlığa ve bir başkaldırıdır yok olmanın -hafiflik haline… O zaman diyecek bişey yok ,zor da olsa gülümserim ben bu şiire
iyimser bir gül olunca dudağında açan bahar hicabın perdesi kalkar değinirim arsızlığa
devrim öncesi gibidir kuş fırtınası ellerin bir çift turna sökün eder avcumda yanan sazlığa
gül verip sevda alırım büyülü şeb-i yeldadan utangaç bir çocuk gibi izin verir densizliğe
uykusuz tütünsüz olur geçer karangu geceler her bir şeye varım ama dayanamam sensizliğe
Yelda Gülfem Gül Haziran 2012
Sevgili şair, bir dizeniz ilham verdi naçizane mırıldandım. Kutluyorum, çok güzeldi.İşte şiir budur alıp götürmeli adamı altın tozu gümüş suyu zamanlara. Bu aşk çoğala çoğala derinleştirir şiiri; kitabî lafları sıralayıp ardından: "Hadi oradan ezberci yorumcu!" demek işin kolayı. Saygıyla efendim saygıyla. Gönendim, yüceldim şiirinizle. İyi ki yazmışsınız usta. Sevgiler.
hep izini sürdüğüm lekesiz yaşam şiire düşmüş her şey bir yana bahtiyarlıktan ölebilir insan üstelik hesapsız tebessümler ortasında, gül kokusuna bezenmiş dostumun dizeleri.. şimdi ben bu şiire sarınıp uyuyacağım, selinos deresine karışacak sırılsıklam düşlerim.. biliyorum ki düşlerimi yatırdıkça harflerine,umut hala üreten kocaman bir yürek dostumun.. her zamanki gibi şiirlerinin müthiş senfonik tınısını yaşıyorum dostum.. söylemekten bıkmayacağım 'Dünya benden çok sevsin seni'..Sevgilerimle
Seçki için tebrik ediyorum...
Nice güzel şiirlere...