Güneş gerçek yüzünü gösterdiğine başlayacak,
denizden karaya uzanan dalgaların fısıltısı
ve kulakların duymayacak
bebek nefesi misali sessiz
sonsuza ilerleyen
boş gezegenlerin gayretini,
Bir mandal sepeti gibi sadece ihtiyaç duyulduğunda
hatırlanmadığın bir aşk dileyeceksin,
martılar son sözü söylediğinde
son yelken açıldığında denize
ve son kibrit yandığında
karanlık
soğuk odanda
yalnız olmamak adına
bir aşk dileyeceksin,
güzelliğin kırıştığında,
süt kalıbı uzun bacakların artık dikkat çekmediğinde,
bereketli memelerin yerçekimine direnmeyi bıraktığında,
ve gülümseyen gençliğin sana yüz çevirdğinde,
bir aşk dileyeceksin.
Güneş gerçek yüzünü gösterdiğinde orada olacağım,
defne yapraklarından taçlar süsleyecek başının çevresini,
atların taşıdığı krallar misali bir geçit töreninden geçeceğiz,
bizi bekleyen doğacak çocukların önünden, ellerinde çiçekler, ağır ağır yürüyeceğiz,
denize, toprağa, gökyüzüne, düne, bugüne, yarına, seneye, sonsuzluğa geçeceğiz.
Güneş gerçek yüzünü gösterdiğinde güleceğiz,
çimenler şarkı söylecek dinleyeceğiz,
birkaç damla akıtacak gökyüzü,
bir tohumun içinde savrulacağız rüzgarda,
ülkeden ülkeye gezeceğiz,
güneş gerçek yüzünü gösterdiğinde bileceğiz,
bütün dillerde aşkın anlamını,
güneş gerçek yüzünü gösterdiğinde sevişeceğiz,
nar ağacının gölgesinde,
defalarca, ilk kez yapıyor gibi,
ve çıplak uyuyacağız gecede örtünmeye ihtiyaç duymadan,
güneş gerçek yüzünü gösterdiğinde uyanacaksın,
gözlerin maviye delirecek denize bakmaktan,
en güzel kahvaltımızı edeceğiz,
fikirlerin özgürlüğü aştığı yerlere gideceğiz,
güneş gerçek yüzünü gösterdiğinde orada olacağım,
sen beyaz elbiseni giyecek ve bir daha uyanmamak üzere uyurken
yanında olacağım, elini tutup seni uğurlayacağım.
güneş gerçek yüzünü gösterdiğinde gözlerini açacaksın,
beni göreceksin karşında ve kaldığımız yerden devam edeceğiz,
güneş gerçek yüzünü gösterdiğinde,
güneş gerçek yüzünü gösterdiğinde,
güneş gerçek yüzünü gösterdiğinde…