Kışlama
Kolay zamandır bu, yapacak bir şey yoktur.
Ebenin sarmallarını fırıl fırıl döndürdüm, Balım var, Altı kavanoz, Altı kedinin gözleri şarap mahzeninde, Kışı geçirirler penceresiz bir karanlıkta Evin yüreğinde En son kiracının ekşimiş reçelinin Ve boş şişelerin pırıltıları yanında – Sör filan kişinin cini. Budur içinde hiç bulunmadığım oda. Budur içinde hiç nefes alamadığım oda. Bir yarasa gibi yığılmış üst üste siyah orada, Işık yok Dehşetli eşyaların üzerindeki Donuk Çin sarısından ve el fenerinden başka – Siyah budalalık. Çürüme. Sahip olma. Onlardır benim sahibim. Ne aldırmaz ne zalim, Cahil sadece. Arılar için salınma zamanıdır bu – arılar Öyle yavaş ki handiyse tanıyamıyorum onları, Askerler gibi tek sıra halinde Pekmez tenekesinin önünde Aldığım balın telafisi için. Tate ve Lyle sürdürürler onları işe koşmaya, Arıtılmış kar. Çiçekler yerine, Tate ve Lyle onların sayesinde geçinir. Alırlar onu. Bastırır soğuk. Şimdi toparlanırlar bir kütlede, Bütün bu beyaza karşı Siyah zihin. Beyazdır gülüşü karın. Kendisini saçar, Meissen’in mil uzunluğundaki bedeni. Sıcak günlerde, kendi ölülerini Taşırlar sadece içine. Arıların hepsi kadındır, Hizmetçi kızlardır ve uzun boylu sultanlardır. Erkeklerden kurtulmuşlardır, Hoyrat, hantal yığınlar, görgüsüzler. Kadınlar içindir kış – O kadın, örgüsünün başında hâlâ, İspanyol cevizi beşiği yanında, Bedeni bir çiçek soğanı soğukta ve düşünce için çok aptal. Hayatta kalacak mıdır arı kovanı, kuzgunkılıçları Başaracaklar mı ateşlerini bankaya yatırarak Yeni yıla girmeyi? Tadı neye benzeyecek, o Noel güllerinin? Uçuyor arılar. İlkbahar tadındalar. (1962) Sylvia Plath (1932-1963, ABD) Çeviren: İsmail Haydar Aksoy |