Barış Çağlarının Ölüm AnıtıBarış Çağlarının Ölüm Anıtı ey! ey neredesin sen, günlerin şişman yarası çok oldu görüşmiyeli çok oldu tövbeler tövbesi aklımın sancısı bir kere daha öp, bir kere daha gör kaçıncı yüzün tadilatında bir deniz fırtınası hışırtılı bakışlardan sen çekil ağ sen bir kurban vatan, sen ki yarım ada çıldırmaya çalıyor camlar- boyalar, kin mi örtecek içimdeki kadını çıplak seslenecek ardından seslenerek ardımdan —ölmeye geldim ben buraya ölmeyi anlamadan! kaç gündür hatrını tutuyorum aynı evde olmamanın bu garip zamanlamanın ıslık çalan çocukları bir şırıngaları var onların bir hasta ağlayışları bir savaş -içinde yankılanıyor bayrağım- o yere yatmış mahcup tansık acı vuruyor üstüme üstüme silah sesleri kulağımı kapadım dünya’ya görmemek için kalın kalın nidalanıyorum göğe al beni al beni yanına peygamberleri görmiye yeniden güneş olabilmek için— yoksa yoksa bir daha yoksa kaç pencere görecek cımbızla ayna rahatlığın tanrıları beni evine çağırıyor gitmiyorum ardına gitmez ölü kuşlar diyarına bu çocukluğum papatyalar ve zakkumlar arasında geçti gördüm iyiyi kötüyü seçtim ölüyü ve dokundum ufka ben de bende kalan kanlı sancıyla! fikrim sonsuzdur— biz bir adsızlığız burada ne doğduk ne doğacağız! toplamak için çocukları anaların rahmine kadar gül koyacağız! ey, ey neredesin altın gümüş ışık oyalanmış rüzgârlarla barış çağları- buğday tarlaları beyliğin kitaplarında hayat üç gün kavgasıymış ekmeğin kavgasını gördüm— ve kavga ettim bölüşsünler diye tuz buldum yurdumda karıştırdım pirinçle taşı bazan dosta kurdum sofrayı içlerine ta umuda karşı duyuralım sesimizi aydın ve metruk duyuların toprağını perçinleyelim yeri gelince çıplakla örtüğü berkitleyelim koyun koyuna kardeşliği ağlamak eşittir bildirelim— çağlayacak barış sümbüller ve çimenler anlatacak nereden gelinip nereye gidildiğini bir ot ve bir su ve biraz lekeler yarın dimağında kuduran eller inanın gölgesini de bulacak eşsiz yağmur— ey, ey buradasın işte özgürlük!— hizasındasın eşit -kardeşliğin- damağında damarlarına kan pompalıyorsun yazgısı suda akanların gürül seslerini! Payanda |
gül koymak her yere
ne güzel
ne samimi
tebrikler şair.