Delikanlı





tutan yok badi parmağından
düşeceksin
kanayacak dizlerin
mağrur bir umut saracaksın üstüne
küskün kuşlar uçacak gözlerinden
zaman zaman içini boşaltır gökyüzü
ağlayacaksın


ilk defa bir sevdaya maya çalacak yüreğin
tutmayacak
sokaklarına yağmur yağacak
iliklerine kadar işleyecek
üşüyeceksin
sele kapılmak yok
sığınıp içindeki sundurmalara
gözyaşınla yaralı bir üveyiği besleyeceksin
kalkıp ayağa yeniden
atmacanın kanatlarında çığlığını büyüteceksin


bir yanın kuşbakışı
bir yanın isyan demleyecek içinde
uçurtmadan atıp sessizliği
rüzgârı çağıracaksın
uzatıp ellerini güneşe
çıranı güneşten yakıp
isyana gideceksin
çığlığını yutmak yok
küfredip devranın sultanına
kaldırıp yumruğunu havaya
suçsa suç delikanlı
sen dilek ağacına çaput asmadın
suça karışıp
tutuklanacaksın


gökyüzünde bir yıldız aralığı için
karanlıkları ışıkla deldikçe
bir ömrü harcatacaklar
peşin ödeme yok
taksit taksit
bir ömrü
bir ömür boyunca harcayacaksın


dönüp bakınca geriye
güneşin tayfı olacak merdivenlerinde