Soluk Bir Ömür
Uyuyakaldım yalnızlığımın arasında..
Rüyalarıma kurşun döktü, İmlası bozuk kelimelerim. Dört duvar arasına sıkışmış, Cesaretsiz harflerim yağdı üzerime. Korku(luk)lar sardı gözyaşlarımı, Dinmedi kalbimin debisiz akıntıları, Durulmadı emsalsiz nehir. Ay ışığı süzüldü damarlarımdan içeri, Pıhtılaştı kalp odalarımda tıkanan kan, Durdu kalbim. Kent sustu, sokaklar ağladı, Duraklar yas tuttu ölümüme. Beklenenler gelmedi, bekleyenler terk etti. Büyük acının dehlizlerinde, Serzenişlerle ağıtlar yakıldı. Geceye asıldı ölüm fermanım; ’’Bu kentte her şair ölür. Her yalnızlık; her ayrılık gibi, Kendine yazılan kaçınılmaz bir sondur.’’ İşte şimdi her gece, gecelerce, Tutuşturur yalnızlığım ölü kalbimin eteklerini. Rüyalarımdan düşürdüğüm hayallerim, Umutlarıma takılır hep. Sarılır acılı korkularım, Bilinmezliğin kifayetsiz anlamına, Daha çok ölür yüreğim. Gel-gitlerin arasında kaybolur, Susulan gerçekler. İşte o zaman soluk bir ömrün son nefesinde, Son sözleri dökülür bir şairin… ‘’Yokluğun cehennemin öbür adıdır, üşüyorum kapama gözlerini.’’ Soluk Bir Ömür / Alican Yıldırım 22.03.2011 |