SƏGGİ BOYU SƏS(13)...bataklığa düşmüş gibi çırpınır. Amaç boyu devingençilikde; Kurd gibi yaşamakla direniş göstermek! Kurd gibi düşünmekle, acılara sine germek! Kurd gibi özünü savunmakla, doğmak-doğurtdurmak! Kurd gibi sevişmekle, baskıçıları devirmek! Kurd gibi sancaklarda ulamakla, alçakları sıradan çıkarmak! Gerçek bir yalınkık gelişmişliğidir. Böyle mutluluğu gönül sevdasına varmışlar bilir. Çünkü istekle, duyğu! Güvenle, direniş! Sevgiyle, acık! İşde çelik inadla, ipeksu yaşam mayağında; Baybek devingençiliyi! Zertoşt elçiliyi! Dedekorkud erdemliyi! Nenekorkud eyetimliyi deyir be; Kim bizi ötek boyu yalanla aldadmışdırsa, önce özünü aldadmışdır!!! Kim bizi ötek boyu alçaltmışdırsa, önce özünü ulusunu alçaltmışdır!!! Kim bizi ötek boyu içimizden dağıtmak istemişdirse, önce öz-özünü, öz içinden dağıtmışdır!!! Kim bizi kökümüzden vurmak amacında olmuşdursa, önce öz kökünü baltalamışdır!!! Kim bizim kimliyimizi kayçılamışdırsa, önce öz kim olduğunu kayçılamışdır!!! Kim bizi yurdumuzda yağmalamışdırsa, önce öz ocağını, oğuşunu, var olduğunu satışa bırakmışdır!!! Kim bizi köle etmek istemişdirse, önce özü köle olmuşdur ben olmaz diye bozkurd; sorumlulukdur, ulus önünde! yüce kıvançdır, görevi koltuğunda! sönmez ışıkdır, karanlıklar içinde! gerçeklikdir, kandırşkanlık alanında! kesgin kılınçdır, yağılar karşısında! basılmazlıkdır, savaşlar sengerinde! düşüncedir, göy tanrı biçiminde! son sevgidir, sevdalar yolculuğunda! Bozkurd benem, Bozkurd sensen, Bozkurd bizik, Bütöv Azerbaycan deyib haykıranlar könlünde. Atatürk atalığı böyle görüşle könüllerde tahtını kurduğundan benden keçerek bize çevrildi. Bu nedenle Türk bayrağı altında birleşdirdi bütün azlıkları da. Kimse böyle yetginliyi duyamırsa, suç atamızda değil. Belki öz dayazlığındadır suç sevgili dostum. Ulusal devingençiliyin gücünü, kuşkusalını, yenilmezliğini, incelikle öyrenmişdir Atamız. Evet, Atamızı islam kırımı sananların özleri, Allah`ın, Kuran`ın gerçek kırımları olmuşlardır. Atatürk özle, sözle, usla yabancı çomağına arkalanmadan; Türk`ün benine, benliğine.Türk`ün erdemine, erdemliyine! Türk´ün Baybek`ine, Baybek`liyine. Türk`ün Zertoş`tuna, Zertoşt`luğuna! Türk`ün Tomrus`una, Tomrus`luğuna. Türk`ün Nuşabe`sinə, Nuşabe`liğine! Türk`ün Dedekorkud`una, Dedekorkud`luğuna. Türk`ün nenekorkud`una, nenekorkud`luğuna söykeninbde atalaşdı Atatürk. He, Aydın. Göy tanrı elçisi gibi özel yaşamını ulusun özgürlüyüne bağışladı. Atatürk devingeni ona göre önemlidir ki; düşünceleri zaman zaman yaşamakdadır. İndi bizim boynumuza hangi görevler düşer? Bir daha da bilmeliyik ki; ulusal amacına güvenmeyen bir Türk siyasetçisi sözde bahadır, işde yabancılar kölesidir. Atatürk ulusal amaçla, ulusal çağdaşçılıkla, kurtuluş yolculuğuna çıkdı. Görevi koltuğunda oturdukda aç-yalavaçlara kürek çevirmedi. Heç zaman Allah`dan, İslam`dan, paradan, kadından, tabancadan kullanmadı. İşde gerçek göy tanrı elçisi buna deyilir. -Ben böyle sorumlu önder göremedim! -Ulusal düşünceden uzak düşmüşlerde hiç zamanda görebilmeyeceksin yurd sorumluluğunu. Ulusal görüşden uzak siyasetçiler, ulusal yatırımın paylaşımını özel heybelerine akıdırken, sosyal dayaklı dizgenin güvenini anlamamışlar. -Neden anlamamışlar? -O yerde ki, kadın yatırım sanıldı. O yerde ki, çocuk küçelerede acından sülendi! -O yerde ki, kadın yatakdaş sayıldı. O yerde ki, kadın siyaset çomağı gibi kullanıldı! -O yerde ki, erkelik buyurganlığıkanlar tökdü. O yerde ki, SamiAllahları kılınc olubda başlar kesildi! -O yerde ki, sinagoglar, kiliseler, mescitler bir sengerde dayanıbda her deşiye parmak uzatdı, yalınkık öz yüceliyini itirer! Yanıtsız uzak düşüncelere yakınlaşıram. Özüme soru veribde yanıtlarını alıram. Sorumluluk içinde hıncımlanıram gibi, dedi:- Bir cadde, izimde nekadar göz, göz... Nekadar bakış, bakış... Nekadar iz, iz... Ölmüş bilmirem. Ancak, bu uyku. Ancak, bu düş. Bu işle, bu düşde, ulamır ayaklara ödle. Olabilsinki... ölüm paylanır sinagoglardan, kiliselerden, mescitlerden. Çünkü inanamır üç elçide, bir Türk, bu kadar dirilibde, ölebilir mi... -Neden düşlere daldın Aydın? -Böyle duruma dözemirem. Ölüm isteyirem ölüm! -Yalnış. Sarsılma, devingençilik var oluşun ilk durasıdır! -İllerdir ses uğrunda yola çıkdım. Artık yorulmuş gibiyiem. Sen karşıma çıkmasaydın haaa, özümü öldürerdim! -Bağışlanmaz bir yanıt. Biz ölüm aktarmırık. Ölüm adlı bir sorum yaddır bize huuuu. Ancak ömür sona varırsa, ölümü sevinçle karşılarık. Her bir ölüm, esgi yaşamın sonucudur. Aşkla amaç yolculuğunda ölüm kime sarı gelirse, demek o adam, satgınları sarsıtmışdır. Ölümü sarsıtmak için amaç yönüllü devingençilik gerekir. Bu zaman ölüm BEN karşısında ötergi bir duyğu sanılır, sevgili dostum. Eğer böyle düşünmeseydi Türk, Türk Ulusu amacına kadar inadla direnmezdi. Unudmaki; yaşam paylaşım üzerindedir. Payı kime verdiyin önemlidir. Umacağın olumsuzda olabilir çünkü. Yalınkık düşüncesini payladıkda, alacağıda bellidir. Paylamadıysa, itiren özüdür. O zaman vatan beyinsiz kalır! -Artık yurd adlı yurddan bile bezmişim! -Ses ardınca düşmüş bir yolcudan böyle bir yorumu gözlemirdim. Yurd, ulusal BEN içinde doğulur. Zaman boyunca ulusal düşünce biçiminde yoğrulur. Ulusal görüşlere, ulusal olanaklara söykenmeyen her bir ulus başçıları, zaman-zaman yurdunun büsbütün varlığını itirer. Yurd anlayışı sözdə! Deyeri para da! Varlığı yüksek koltuklarda özünü sergilemekde! Yurd adlı yurd zenginlikde, yoksullukda! Yurd savunması yalnız dinde, dincilikde! değildir. Yurd kuşkusalı ulusal düşüncede bir den gibi ekilir. Sonuçda da sosyal dayaklar başda olmakla, ulusal eyitimle gençlik beyninde göyerir vatan. Ulusal düşünce göyerdikce çağdaşçılıkla, çağdaş bilimle, çağdaş yaşanacaklar biçiminde gerçekleşir VATAN. Vatanın beyinlerini korumak, vatandan gereklidir. Beyinsiz bir ulus, öz vatanınde vatansız yaşar. Örneyi Bütöv Azərbaycan başda olmakla, bugünkü Türk dünyamızdır. Bütün bunlara bakmayarak Türk olmayan Türk kırımlarının ağzından yalınkıka yaraşmayan sözler işidirirk. Biz onları Türk ya da Türk dostu sanmırık. Başa düşürük ki; Türkcemiz uluslar arası bir dildir. Yüzbinlerce, milyonlarca başka yalınkıklar ana dilimizde konuşurlar. Onların bir çoğu türkce bilsede, türk kırımlığı göz önündedir. Sanki bir Afrikalı İngilizce bilir diye İngiliz toplumuna her türlü kötü sözler deyir. Aydın bir Türk tanımadığı bir yalınkıkın yazısını okurken, yazıdan anlayırki; bu adam kimdir? Aydın bir Türk, en katı kırımını güle-güle qarşılamalı, ağlada-ağlada yola salmalıdır! Aydın bir Türk, başka uluslara aşağı gözle yanaşmamalıdır! Aydın bir Türk, yalınkık sevgisiyle sorumlarına çözüm aramalıdır! Aydın bir Türk, türklüyünü savunmak için görüş payı alıbda, inanç payı ödemelidir! Aydın bir Türk, öz bayrağı altında yaşayan azınlıkları, öz varlığı gibi tanımalıdır! Aydın bir Türk, ortak türkcemizde yazın yaradmalıdır! Aydın bir Türk, türk uluslarınıbirleşdirmelidir! Aydın bir Türk, türk gibi yaşarken başkalarınıda yaşadım amacında olmalıdır! Bunları gerçekleştirmek için ulusal düşünce boyu devingençilik çıkış yoludur. Devingen deyende; Sandım cıcığından elebil, azdı devingen, kim der erek uğrunda bile, vazdı devingen. Herkes düşünür devrici çaşmış, deyiremki, gizlinde çoşur en, görünür azdı devingen. Dırnaklarım olmuş çelik anlar gece-gün, hey, daşdan çıkarır su gibi daş kazdı, devingen. Her bir yumruk tokmak utandırdı, utanmaz, baskınçılara, gör nece bir pazdı devingen. Ölmezliyi aşkında doğulmuş yüce yerde, şandan ötür alçaklığı, almazdı devingen. Ben bir çöpüdüm, Ərğəvan etmişde karandaş, gözyaşı değil kanla, sözün yazdı devingen. Bilirsen mi aşk...ardı var M.Ərğəvan |
tebrik ederim
saygılarım dostuma hoşcakalınız...