ELLERİMDE GELİNCİK KOKULU MEKTUBUN
Sensiz bir sabaha daha uyandım bu gün
yine yoksun yok meçhullerdesin hasretlerde... Gelsen son bulurdu hasretim Üzüntülerim geçerdi bulurdum kendimi belki çıkardım sarı odalardan... Yüreğime bayram gelirdi belki biterdi kül gecelerim... Seni görebilme ihtimali ile uyanıyorum her sabah Yüzümde tebessümler beliriyor Açıyor içimde gelincikler her sabah Her sabah seni görme umuduyla İçimde bir dünya yaratıyorum her sabah bir gelsen biterdi zehir gecelerim Sevincimden kırlara çıkardım yağmurlarda ıslanırdım deliler gibi yar... anladım Sensiz geçecek yine bu yaz Yine baharlar sensiz mevsimlerim sensiz geçecek anladım yoksun işte yine yok... uzaklardasın kül kokan şiirlerde... Yokluğundan beridir kör bakıyor her şeye gözlerim... Duyduğum her sesi sesine benzetiyorum Bir türlü alıştıramadım benliğimi sensizliğine Çıkarmaya çalışsam da çıkaramıyorum olmuyor seni bir türlü unutamıyorum Sanki beynim bedenime hükmedemiyor Taşıyamıyor beni ayaklarım Özgürlüğü elinden alınmış bir kuş misali zincirlerimi kıramıyorum işte yine yoksun yok çiğdamlası gözyaşlarımdasın anlayacağın her şeyde biraz sen varsın Acımda sevincimde her anımda gittiğinden beridir hazan geldi mevsimlerime hüzünlerdesin... sen gittiğinden beri bedenim sahipsiz bir ceset misali gözlerim boşlukta ve karanlık görmüyorum... Gözlerim karanlığın arasında boğulup gidiyor Etrafımı ıhlamur kokusu kadar ağır bir koku sarıyor Ve duygularım Sisli bir şehir gibi bulanık bir şehrin semtleri gibi dağınık Her semtinde ayrı bir hava Birinde sevinç birinde coşku birinde hüzün var... gözlerim kanlı içimde yanan bir lav ve başım son seferine çıkacak bir vapur misali Dumanlı ve telaşlı Ruhum sanki Valizimde senden kalan acılarla çok uzak diyarlara gidecekmiş gibi tetikte Ve bedenim Soğuk ve karanlık bir mezarla buluşacak gibi ürkek Şimdi bir enkaz altında kalmış ölmüş bir insan gibiyim... ellerimde gelincik kokulu mektubun... okudukça her satırını her seferinde yeniden ölüyorum yar... |
mutluluklar seni bulmalı kül_grisi bunu hak ediyorsun......