TRAVMAŞiirin hikayesini görmek için tıklayın bir şubat soğuğuydu gidişin
ve usul usul acılar yağdırıyordu tenime gidişin kara bir tren gidişiydi dumanlar savururcasına içime zaman durdu göz bebeklerimde hatıraların sis misali kaplarken yüreğimi sessiz etkisi koca bir şehri yıkacak kadar bir depremdi içime yoksun ya büyüyor şimdi göz bebeklerimde damlalar ve içimde travmalar gittin ya lal oldu sanki dudaklarım sözcükler boğazımda yarım yetim bir çocuk gibi giderken sende kaldı sanki öbür yanım yokluğun içimde bir nehir oluyor bir çağlayan sen gideli kesik bir bilek gibiyim her yanım acı her yanım kan revan |