BİR TREN KALKAR ÇOCUKLUĞUMA
bir tren kalkar çocukluğuma
kara bir hüzün yayılır dökülür yanağıma gözyaşım uzun bir düdük ve kalp atışı trenin kalkar çocukluğuma kesik kesik ray sesleri simit satan çocukların duman duman nefesi yayılır şehrin garına güneş doğmamışken daha ve karanlıkken hala sokaklar bir beşik gibi sallana sallana vagonlar yol alır ağır ağır gurbete şehri sus tutar uzaklaşır gider diyarbekir’ e el sallar bir kadın kucağında yavrusu kara bir hüzün dökülür yanaklarına kadının oturur içime hasret memleket kokusu içli bir türküdür ayrılık dökülür bir çocuğun dilinden ciğerimde diyarbekir’in tütün kokusu yıkılsın uzaklar yıkılsın ayrılıklar daha 20’sinde yutar gençliğimi o kahpe mayınlı tuzaklar |