Doğ Gönlümün İçine
Sevdirdi Seni bana her şeyden artık felek,
Varsın kebap olsun sînem tâ subh-i haşre dek; Meftûn-u hüsnün gibi, belki de bilmeyerek Yüzüm izinde dolaşıyorum inleyerek... Açıp sîneme bak ateşi emelindendir, Gözlerimden akan yaş gönlümün rengindendir; Derdim hadden efzûn olsa da derman Sendendir; Ne olur tut elimden bu da benden diyerek..! Yıllar var ki yoldayım hiç rahatım kalmadı, Düşe-kalkayım hep seyre tâkatim kalmadı; Perişan hâlim ümid-i vuslatım kalmadı, İltifât et ki bana sırf iltifâtın gerek... Doğ gönlümün içine onu ney gibi inlet.! Duyduklarının esrârını bana da dinlet.! Yârâna güller sunarken Kıtmiri de yâdet.! Ak ufkuna uymayan her hâlini bilerek... |